Türkiye ve Cumhuriyet Tarihi

Demokrasi Antik Yunanistan’da yani hemen hemen şu anki yaşadığımız Anadolu topraklarında uygulanmaya başlayan bir fikir türüdür. Demokrasi ile birlikte Cumhuriyet sistemi gelmiş ve cumhuriyet sistemi ise halkın siyasi bir figürü kendileri yerine seçip mecliste o siyasinin bu fikir etrafında karar verip önermesidir. Demokrasi genel olarak insanların eşit haklara sahip olmaları ve oy birliği ile herkesin eşitliğini korumak için önemli bir sistemdir. Demokrasi sadece bir ülkede değil oy birliği ile gerçekleşen her şey de olabilir.

 

Türkler cumhuriyet ve demokrasi ile yönetilmeden önce yani bundan 100 yıl önce 1923’de imparatorluk, saltanat ve halifelik ile yönetiliyordu ki Mustafa Kemal Atatürk bunu kaldırana kadar. Asya’da kurulan ilk hun devleti, Göktürk ve Avrupa hun devletleri gibi çoğu ilk Türk devletleri saltanat ile yönetiliyordu. Osmanlı ise kurulduğundan sonuna kadar imparatorluk olarak devam etse de 1877 yılında bazı isyan ve olaylar sonucu mebussan meclisi açılmıştır bu da Osmanlı’nın cumhuriyet sistemi hakkında yaptığı en büyük hareket olmasına karşın 1878 yılında Sultan Abdülhamid tarafından kapatıldı. Bunlardan sonra; ise 1. Dünya Savası sonrası, Osmanlı mağlubiyeti sonrası ve Kurtuluş Savaş’ından sonra 29 Ekim 1923’de Atatürk önderliğinde Türkler için yeni ve ideal olan cumhuriyet sistemi kurulmuş ve Atatürk cumhuriyet hakkında “Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak olan sizlersiniz!” cümlesini kurmuştur. Fakat Atatürk’ün bu sözüne karşın günümüze kadar cumhuriyet hakkında çok fazla gelişme yapılamamıştır. Atatürk cumhuriyet için en önemli hususlardan biri olan çok partili sisteme geçiş yapmak istemiş ve hayattayken bunu uygulamak istese de maalesef bunu gerçekleştiremeden ölmüştür. Birçok defa bu hayali üzerinde çalışmış fakat hem kurtuluş savası hem cumhuriyeti desteklemeyen gurupların isyanları yüzünden zaten kargaşada olan halkın kafasını karıştırmamak için bu hayalinden vaz geçmiştir. Bu hayal 1945 yılında Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) ve Milli Kalkınma Partisi (MKP) arasında gerçekleşmiştir fakat sıralar CHP’nin ve ülkenin başkanı olan İnönü hakkında suçlamalar bulunmuştur. Halkın baskısıyla açık oy gizli sayımdan gizli oy açık seçime dönülünce 1950’de Demokrat parti ve CHP arasında bir seçim yapılmıştır ve bu seçim sonucu Adnan Menderes ve Celal Bayar ülkenin yöneticisi olmuşlardır fakat bundan sonra ülkede birçok karışıklık çıkmıştır ve bir darbe sonucu Adnan Menderes ve yoldaşları idam edilmiştir. Bu olay ve sonrasında birçok olay yaşanmış ve Türkiye demokrasi ve cumhuriyet anlamında birçok zarar almıştır. Menderesin kurban gittiği 60 darbesinden sonra bir de 80 darbesi yaşandığı için uluslararası durumda Türkiye maalesef çok demokratik gözükmüyordur birde yakın zamanda yaşanan 15 Temmuz darbe girişimi olduğu için maalesef Türkiye demokratik anlamada gelişişmiş bir ülke değildir.


Sonuç olarak 1923’e kadar Türkler otokrasi ile yönetilmiş fakat Atatürk öncülüğünde cumhuriyete geçilmiştir fakat maalesef Türk halkı hiçbir zaman Atatürk’ün istemiş olduğu cumhuriyet düşüncesi ile yönetilememiş hep bir darbe veya sıkıntılar yaşanmıştır. Fakat bunun sonuncunda ise bu cumhuriyeti ve demokrasiyi yaşatman bize düşüyor ve Atatürk’ün hayalini bizim yeni nesil olarak gerçekleştirmemiz gerekiyor.

(Visited 7 times, 1 visits today)