Türkiye miladından sonraki 100.yılı

Bu ay geçen haftaki 29 Ekim kutlamasından sonra , her sabah uyandığımda daha şanslı hissetmeye başladım. Çünkü bu yıl cumhuriyetin 100.yılı idi ve ben kutlamadan sonra bu yılın cumhuriyetin 100. yılı olduğunu öğrenmiştim. Ancak hala anlayamadığım bir şey vardı Türk insanının neden bu yılı bu kadar önemseyip büyük kutlamalar yaptığıdır mesela neden her yerde , bütün duvarlarda bir adamın resmi vardı?

bu adam Mustafa Kemal Atatürk’tü , tabii ki biliyordum Türkiye de yaşayan bir insanın bu adamı bilmemesi mümkün değildi. Ama bu adam ne den bu kadar önemliydi? bu suallerimi bir sonuca ulaştırmak için Türkiye Cumhuriyetinin bana göre miladından yani Türkiye Cumhuriyetinin ilanından önceki zamanlarda ne yaşadığını ilan ederken ne gibi zorluklarla karşılaştığını araştırmaya başladım.

İlk , araştırmaya Mustafa Kemal Atatürk ve Türklerin cumhuriyeti ilan ederken ne gibi harplere katıldığını öğrenerek başlamak istedim ancak bunlar o kadar fazlaydı ki araştırmaya çalışsam ömrüm yetmezdi ama Atatürk bunları nasıl bir ömre sığdırmıştı bunu anlayabilmek için onların nasıl düşündüklerini , insanların tutumlarını , nasıl bir ruhla nasıl icraatler yaptıklarını anlamam lazımdı. bunun için ilk başta Halide Edip Adıvar’ın Ateşten gömlek eseri gibi Türk insanının bu gibi zamanlarda ne yaşadığını anlatan eserleri okuyup araştırdım ve adeta şaşa kaldım insanların ne gibi fedakarlıklar yaptığını nasıl beraberlik içinde görüp düşündüm.

Acaba benim ülken şu anda böyle bir harbe girseydi ben , arkadaşlarım , komşularım , nasıl bir tutum sergileyecekti benim acil bir durumda telefona ihtiyacım olduğunda benle dakikasını paylaşmayan arkadaşım ile cephede askerler üşümesen diye taktığı bereden , giydiği çoraptan , yediği yemekten vazgeçip annesinden babasından dayısından amcasından gizli , cepheye kendinden büyük silahlarla  koşa koşa giden Bekiri , Mehmedi nasıl aynı keseye koyabilirim ki nasıl mukayese edebilirim ki ? O zamanın Ahmedi , Mehmedi , bağımsızlığı için mücadele edip çocukluğundan hayatından feragat ederken bu zamanın ahmedi , mehmedi küçücük yaşında diğer Avrupa devletlerinin çatısı altında yaşamak isteyip zamanında yüz binlerce litre kan bağımsızlığı için savaşan atalarını eleştirip o zaman keşke İngiliz , Amerikan , Fransız manda ve himayesi altına girseydik diyerek dilek tutuyorlar.

Şimdi sizde benim 29 Ekim cumhuriyetin ilanının 100. yılından sonra neden bu kadar şanslı hissettiğimi anlamışsınızdır. Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı hakkında bu marşın bir daha o durumdan kalınmadan kalınmadan yazılamayacağını ifade etmiştir. Bu da Türk insanının istiklali için neden zor bir durumda kaldığını açıkça kanıtlar. Bu araştırmamdan sonra neden bu kadar şanslı hissettiğimi anlamışsınızdır umarım.

Tarihin gündönümü vakti: Biz başlatacağız yeniden tarihi

(Visited 7 times, 1 visits today)