Kola reklamlarında görüp gülümseyerek izlediğimiz, promosyon pelüş küçük oyuncaklarına bayıldığımız kutup ayılarının neslinin tükenmekte olduğunu biliyor muydunuz? Kutup bölgesinin bu efsanevi canlısı güzel beyaz kürkü sebebiyle avlanmaktadır ve ne yazık ki günümüzde sayıları 25.000 civarına gerilemiştir.
Nesli tükenmekte olan hayvanlar aslında tüm dünya için bir sorun. Bizim coğrafyamızda yaşamıyor olmaları ve sık rastlanmamaları bunun bizim sorunumuz olmadığını göstermez. Biyolojik çeşitilik ve devamlılık için vahşi hayvanlar düzenin bir parçasıdır. Bu hayvanların bazıları o kadar değişik ve ilgi çekici ki bir kaçının daha özelliklerini ve durumlarını paylaşmak isterim:
Anavatanı Kuzey Borneo olan Pigme Borneo fili normal fillerden 50 cm daha kısadır. Bu hayvanlar dişleri yüzünden avlanmakta aynı zamanda yaşam alanları da palmiye ekimi yüzünden daralmaktadır. Bu yüzden sayıları günümüzde 1500 civarındadır.
Tasmanya’nın güneyinde Antartika kıyılarında yaşayan İmparator Penguenlerin de nesli tükenmek üzere. Buzulların küresel ısınma sebebiyle hızla erimesi ve kürkleri için yasak avlanmaları sebebiyle sayıları son yıllarda 50.000 den 3.000 e hızlı bir düşüş yaşadı.
Çin’in simgesi ve aynı zamanda Dünya Doğayı Koruma Vakfının ( WWF) 1961 yılından beri simgesi olan dev pandanın da sayısı ne yazık ki giderek azalmakta. Doğal yaşam alanları hızla talan edilen ve hassas duygusal yapılarından dolayı bu yüzden üreyemeyen bu sevimli hayvanların da sayıları gün geçtikçe azalmaktadır.
Okyanusların büyük sahipleri balinaların nesillerinin tükenme sebebi bambaşka. Onlar derilerinin altındaki yüksek yoğunluklu yağları için avlanmaktadır. Bu yağ sabun yapımı, araç yakıtı, yemeklik katı yağ, boya, cila üretiminde kullanılmaktadır. Bu sebeple aşırı avlanmalarından dolayı sayıları hızla azalmaktadır.
Nesli tükenen ve tükenmekte olan binlerce hayvan var, bunların çoğu vahşi evet ama biyolojik çeşitlilik ve devamlılık için hepsinin ayrı yeri ve görevi var.
İnsanların kendi gereksinim hatta bazen sadece lüksleri için bu hayvanların ölmelerine göz yummaları ne kadar duyarsızlaştığımızı gösteriyor aslında. Çevrenin korunmasına önem vermek ve çaba harcamak gerekiyor. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından yayınlanan Yaşayan Gezegen Raporuna göre 2020 yılına kadar dünya populasyonunun 3te 2si yok olacak. Bu çeşitliliğin içinde memeliler, balıklar, kuşlar, sürüngenler, iki yaşamlılar var. Bu türlerin yok olmasına sebep olarak gösterilen 5 büyük tehdit içinde “türlerin aşırı tüketimi” de var. Bu türün ne olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz: İNSAN. Evet çok tüketiyoruz, düşünmeden ve umursamazca. Ama geç de olsa bunların önüne geçebilmek için, daha fazla zarar vermemek yapabileceklerimiz var bence.
Zenginliğin görgüsüz gösterişçiliğinin sembolü kürk kullanımına karşı durabiliriz, yakınlarımıza ailemize asla gerçek kürk kullanmamamız gerektiğini sebepleriyle anlatabiliriz. Bilgilenip, araştırıp çevremizi bilinçlendirebiliriz. Fildişinden yapılan süs eşyaları ve takıları kullanmayıp satan yerleri uyarabiliriz. Çoğaltılabilecek çok örneğimiz var.
Bizim lükse ve güzel görünmeye değil, beraber tüm türlerin uyumuyla doğayı yaşamaya ve yaşatmaya ihtiyacımız var. Her şeyi dozunda ve ölçüsünde kullanarak ve buna teşvik ederek hep beraber hareket ederek bu durumu aşabiliriz. Tek başına sesimiz duyulmaz belki ama unutmayalım o kalabalıkları oluşturanlar da bir zamanlar tek başınaydılar.