O gün her zamanki gibi bir gündü, bir icat geliştirmeye çalışıyordum. Yaklaşık yüzüncü denememde başardım! Aniden “Sonunda!” diye bağırdım. Başarmıştım, sonunda ışınlanmayı icat etmiştim. Peki, ya kullanılması insanlar için tehlikeliyse? Bunu test etmeliydim. Hemen bir sırt çantası aldım ve makineye koydum, koordinatları hemen evimin köşesine ayarladım ve tuşa bastım. Kafama çevirdim ve… ve… kalem oradaydı! Çok mutlu olmuştum. Peki, bu insanlar için tehlikeli miydi? Bunu bulmam lazımdı. Her yere ilanlar astım ama ilk iki gün hiç arayan olmadı ne yazık ki. Sonra arkadaşlarıma sormaya karar verdim. Tek tek hepsine sorarken tek duyduğum cevap da şuydu: “Hayır! Dostum delirdin mi sen?” Hiç kimse bana inanmadı ama arkadaşım Alex, inandı ve denemek istedi. Bir an şaka yaptığını sanmıştım, çok heyecanlandım. Denemek için sabırsızlanıyordum. Alex geldi. Koşa koşa kapıyı açtım “Hoş geldin!” dedim. O da “Hoş bulduk!” dedi. Makinenin yanına gittik ve Alex makineye girdi, koordinatları onun evine ayarladık ve tuşa bastım. Alex bir anda kayboldu. Koşa koşa telefonumu aldım ve Alex’i aradım, telefon çaldı, çaldı, çaldı ve açıldı! Alex “İşe yaradı dostum!” diye bağırdı. Çok mutlu olmuştum.
Tuhaf İcâdım
(Visited 9 times, 1 visits today)