O sabah uyandığımda evde hiç kimse yoktu. Yine anne ve babam ben uyurken evden çıkmışlar diye düşündüm.
Evde kendime onigiri ( İçini tercihe bağlı olarak ek malzeme koyulan, haşlanmış pirinç topları) pişirirken bir anda birkaç insanın çığlık attığını duydum. Acaba kaza mı oldu diye dışarı baktım ama dışarıda hiç kimse yoktu. Bir anda şüphelendim ama saçma bir seraptı diye düşündüm. Bisiklet ile dışarıda sabah sporunu yaparken sokakta hiç kimse yoktu. Yarım kilometre ilerledikten sonra bir yere geldim burada her yerde örümcek ağı vardı. Daha da ilerledikçe en uzun binanın en ortasında tahta bir kulübe vardı ve kulübeden yavaş yavaş inen bir şey vardı. Tamamı görününce fark ettim BU DEV BİR ÖRÜMCEKTİ! Sonra kafasını bana çevirdi konuşmaya başladı bir şeyler dedi ama duyamadım sonra kulağımda yine insan çığlıkları duymaya başladım. Ve bir sürü insan kafası olan örümcek beni kovalamaya başladı.
Ve bir anda ”Bütün Dünya sessizliğe büründü. Bu yardım çığlığını bir tek ben mi duyuyorum? ” diye haykırdım. Sonra birden sarsıldım ve uyandım başımda annem ” Oğlum ne oldu? Ne çığlığı ? NE sessizliği ? ” diye sorular sormaya başladı. Ben de ” Sadece bir kabus gördüm.” dedim.