Bugün uyandığımda ilk farkettiğim şey bir değişiklik olduğuydu. Sorun da neyin değiştiğini bulamamamdı. Etrfıma bakındım, eşyalarımın yerleri değişmişti, daha doğrusu değiştirilmişti. Bu olaya anlam veremeden gıcırdayan yatağımdan yavaşça kalktım, şaşırtıcı bir şekilde uykumu almıştım. Dar koridordan geçip mutfağa doğru ilerledim. Kahve makinesine kahve koydum, hazır olmasını bekledim. Bu arada da mutfak masasının üstünde duran mavi saate baktığımda işe geç kaldığımı fark ettim, kahvemi alıp hemen evden çıktım.
Kar yağdığı için arabann camlarını kazıdım, bu 15 dakika kadar sürdü. İşe iyice geç kalmıştım. Arabaya biner binmez kemerimi bağlamadan çalıştırdım ve iş yerime doğru ilerledim. Aklıma yeniden eşyaların nasıl yer değiştiği takıldı. Düşünüyor, düşünüyor ama bir türlü sonuca varamıyordum. Ne olmuş olabilirdi ki? Eve hırsız girmiş olsa bir şeyleri alıp giderdi. Acaba ben gece kalkıp yerlerini değiştirmiş olabilir miydim? Uykulu olduğum için de hatırlamıyor olabilirdim. Bunları düşinürken iş yerine geldim. İş yerimin cam kapısından içeri girdim ve masama oturdum. Büyük ihtimalle patronum gelip neden geç kalıdığımı soracak diye düşündüm. Ama ilginç bir şeklide gelmedi. İlginç diyorum çünkü normalde 5 dakika bile geç kalsam hemen yanıma gelip neden geç kaldığımı sorar ve verdiğim ceavbın bir bahane olmadığını ve bir daha yapmamam gerektiğini söylerdi. Belki de bugün gelmemişti. Bilgisayarımı açıp evden getirdiğim kahveden bir yudum aldım. Bilgisayarın açılması o kadar uzun sürüyordu ki açıldığın da kahvem bitmişti. Üzerinde çalıştığım bir yazıyı açtım ve tam düzenlemeye başlayacaktım ki birden işyerinde sesler yükseldi. Etrafıma baktığımda bu insanların iş arkadaşlarımın olmadığını fark ettim. Herkes avazının çıktığı kadar bağırıyor, koşturuyordu. Hemen çantamı alıp işyerinden çıktım ve arabamı açıp bindim. Kemerimi taktım ve arabayı çalıştırdım. Herkes bana doğru geliyordu. Bugün neden bu kadar tuhaftı ki? Eve doğru sürmeye başadım. Bu olan ilginç ve tuhaf olayların sebebi neydi bilmiyordum ama kesinlikle bir şey yolunda gitmiyordu. Arabamı evin otoparkına park ettim ve kapısını kapatıp kilitledim. İş çantamdan evimin anahtarını çıkarıp binanın kapısını açtım. Daireme düşünceli bir şekilde ilerledim. Merdivenleri çıktım, kapıya doğru yöneldim. Yeniden iş çantamı açıp anahyarımı aramaya başladım. Neden bir türlü bulamadığımı anlayamamıştım. Birden cebime koyguğum aklıma geldi. Anahtarı cebimde ararken olanları düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum. Kapıyı açtığımda ise daha büyük bir sürpriz! Kendi evimde tanımadığım birden fazla yüz. Öylece kaldım. Artık korkmaya başlamıştım. Kimdi bu insanlar? Kapıyı açtığım gibi kapattım ve koşmaya başladım, merdivenleri indim ve binanın kapısını açıp koştum. Aklıma arkadaşımın evine gitmek geldi. Benimle aynı sokakta oturuyordu. Olanları ona anlatmalıydım, belki o bunların neden olduğunun sebebini bulabilirdi. Binasına geldiğimde aceleyle ziline bastım kapıyı açtım ve içeri girdim.
Girdiğimde hiç beklemediğim bir sürprizle karşılaştım. Bütün arkadailarım bu evdeydi. O an hatırladım ki bugün benim doğum günümdü ve bunların hepsi bir şakaydı. Birden rahatladım ve salonda masanın üstünde duran büyük pastanın üstündeki yanan mumları üfledim. Günün geri kalanının hayatımın en güzel günü olduğunu söyleyebilirim.