Dünyada gelişmekte olan ülkelerdeki gibi bizim ülkemiz olan Türkiyede de bir trafik sorunu var. Bu gelişim çağıyla birlikte meydana gelen nüfus artışşı gibi birçok faktör günümüzde trafiği çekinilmez bir hale getiriyor.Trafik sıkışıklığı insan hayatında psikolojik olarak insanları komfor çizgilerinden dışarı atarken insan hayatına zararlı olması da oldukça mümkün. Bir hastayı veya yaralı bir insanı hastaneye yetiştirmek için sadece saniylere bile sahip olabilecekken bizim bu değerli ülkemizin bu değerli insanları sadece kendi değeri hayatlarını düşündükleri için ambulansa yol verme gibi niteliklere sahip değiller. Bu durum da bırakın saniyeleri, daikaları hatta saatlerin kaybına yol açıyor. Peki devletimiz neden bu trafik sıkışıklığı durumuna etkili bir müdahelede bulunamıyor? Daha da önemlisi, neden ülkemizde trafik sıkışıyor?
Ülkemizde trafiğın kitlenmesi için birçok faktör etkili durumda. Ülkemizde olan nüfus artışından tutun, insanlarımızın trafik konusundaki niteliklerine kadar.
Türkiyede trafik sıkşması hakkında bir konu açılsa, çoğu kişinin aklına, güzel tarihi yapısıyla tanınan , ve bir o kadar da trafik konusunda sıkıntılar çeken bir şehir olan İstanbul gelir. İstanbulda ise trafik olmasının sebebi, şehrin boyutuna rağmen içindeki insan sayısı. On beş milyonluk bir nüfusa sahip olan bir şehir İstanbul. Kendinize özel bir araç almanızın en mantıksız olduğu yer. Toplu taşımaların tıka basa dolu olmasına rağmen yine de yolların da aynı şekilde tıka basa olduğu bir yer İstanbul. Ancak İstanbuldaki bütün bu trafik çilesi yanlızca yollardaki fazla araç miktarından değil. İnsanların bilinçsizliği ve devletin bu duruma seyirci kalıyormuşcasına karşılıksız kalması.
Eğer Türkiye sınırları içerisinde araç kullanıyorsanız bu size hiçbir kurala uymama hakkı verir ayrıca diğer araçlardaki insanları bir “hayvan” yerine koyma izni verir. Durmak istediğiniz yerde anında dörtlünüzü yakarak durma hakkınız vardır. Güvenlik şeridinden gidip yavaş akan trafikte milletin önüne geçme hakkınız vardır, ki bu da trafiği yavaşlatan faktörlerden biridir. Azami hıza bakılmaz, sinyal vermeden dönülür ki bu da kaza sayısını etkileyen bir faktördür. Ambulanslara asla yol verilmez hatta mümküne önüne bile kırılmalıdır(!). Canım vatanımın canım vatandaşları trafik kuralı nedir bilmez ama trafikten şikayetçi olmayı çok iyi becerirler.
Peki bu trafik sorununu çözmek iç ne yapmalıyız? Aslında bu işi çözebilecek cevap yolları genişletmek ve büyütmek. Ancak bu doğru bir cevap değil, yolları büyütmek yanlızca ağaçlık alanların harap edilmesiyle gerçekleşicek ve yolları genişletmek uğruna daha çok trafiğe sebep olacak. Onun yerine ülkemizin insanları toplu taşımaya teşvik edilmeli. Ama bunu yapmak için de toplu taşımalara yeni bir düzen getirilmeli ; öyle bir düzen ki insanları komfor çizgisinden çıkarmamalı. Böylece insanlar rahat ve hızlı bir şekilde varmak istedikleri yere ulaştırılmalı.Mümkünse insanlar bisiklet sürmeye belirli uygulamalar ile teşvik edilmeli.
Özel araçlar ise sadece toplumsal hizmet ve sanayi için hızlı ulaşım gereğini tatmin etmek için kullanılmalı,böylece gereken alan oldukca azalmış olur.
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.