Toplumsal Eşitlik Mi, Cinsiyet Eşitliği Mi?

Kız çocuğuna yemek yapmasını öğretirken, erkek çocuğuna araba kullanmasını öğrettik. Sonra da “araba kullanamıyor” diye kadınları, “yemek yapamıyor” diye erkekleri eleştirdik. Şikayetçi olmak istemiyorsak, kadın ve erkeği eşit yetiştirelim.(1)Toplumsal cinsiyet eşitliği nedir?

Toplumsal cinsiyet eşitliği,cinsiyetlerin toplumsal yaşamın her alanında eşit haklara sahip olmasıdır.Peki cinsiyet eşitliği ve toplumsal eşitlilik farklılar mıdır,diye de sormalıyız.Cevaplayacak olursak tabii ki farklıdır. Cinsiyetler yaratılış olarak farklıdır hatta okuduğum bir kitap beyinlerimizin bile farklı çalıştığı söyleniyor. Örnek verecek olursak erkeklerin, haritada yön bulmak ve kas kontrolü gibi konumsal alanlarda neden kadınlardan daha iyi olduğunun; kadınların ise, neden hafıza ve önsezi gibi sözel alanlarda erkeklerden daha iyi olduğu söyleniyor. (2)Bundan şöyle bir sonuç çıkarabiliriz.Cinsiyet eşitliği olamaz ama toplumsal eşitlik olabilir .

En başta yazdığım söze katılmıyorum. Çocuklar cinsiyetleri neye eğilimli ise öyle yetiştirilmelidir ya da çocuk neye eğimli ise ona göre yetiştirilmelidir. Bu eğilim en azından benim için cinsiyet eğilimi olarak değil de hangi alan başarılı olduğuna bağlı olması gerektiği düşünüyorum. Bu alanlar da deneyimle öğrenileceği için yine her türlü alanı denemeniz gerekiyor.Şimdilerde öğrendiğime göre bazı ünlüler mesela Angelina Jolie çocuklarını cinsiyetçi bir şekilde yetiştirmek istemediğini söylüyor ve kız çocuğuna erkek kıyafetleri giydiriyor.Bence bu tutum yanlış. Çocuğu olduğu cinsiyetten ayırarak farklı bir cinsiyete bürünmesini sağlamak gibi bir şey .Bu hem  bu davranışı çocuğun toplumda dışlanmasını sağlayabilir hem de kendini rahat hissetmeyebilir..  Doktor John Money’ın yaptığı ikizler deneyinde de bu kanıtlanmıştır.Doktor Money sünnet yüzünden zarar görmüş ikizin David Reimer’in küçük yaşta cinsiyetini değiştirmiş ve aile de erkek olan ikizi kız gibi yetiştirmiştir fakat çocuk hayatı boyunca cinsiyetinin arayışında olmuş ve depresyonda geçirmiştir.Kendi cinsiyetini bulduğunda da hayatı boyunca yaşadığı depresyonlar sebebiyle sonunda intihar etmiştir.(3) İnsanlar ,eşit haklara sahip olmasa da eşit doğarlar fakat farklı biçimlerde yetiştirilirler ki bence bu doğal bir şeydir. Çünkü her ailenin yetiştirme tarzı, değerleri farklıdır. Doğal olarak da çocuk farklı yetişir bu da cinsiyet olarak fazla bir çeşitlilik sağlamasa da insan karakterleri olarak çeşitlilik sağlar.  Fakat insanları doğduğu cinsiyetinden farklı olarak yetiştirmemeliyiz sadece insanlara toplumsal hayatta alabilecekleri eşit hakları vermemiz yeterli.Farklı bir cinsiyete geçecek olurlarsa da bu onları tercihi olduğunu bilip saygı duymalıyız.İnsanları yargılamak yerine empati kurup onlar gibi düşünmeli biz de ona göre onlara saygı çerçevesi içinde davranmalıyız.

Toplumsal cinsiyet eşitliği, BM tarafından artık bir insan hakkı olarak nitelendiriliyor.2004 yılında yapılan değişiklikle Anayasa’nın 10’uncu maddesine, “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür” ifadesi eklenerek, cinsiyet eşitliğine anayasal güvence getirildi.Aynı fıkraya 2010 yılında da “Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz” cümlesi eklendi.(4)Buradan çıkaracağımız sonuç toplumsal cinsiyet eşitliği hayatımıza girmiş bulunmakta  sadece burada  bize kalan şey uygulamak,hayata geçirmek.Umarım bir gün hayatımızda olur ve dünya daha yaşanılabilir bir yer olur.

Kaynakça:

(1) Aamir Khan

(2)https://www.bbc.com/turkce/haberler/2013/12/131202_beyin_kadin_erkek

(3)https://listelist.com/david-reimer-cinsiyet-degistirme-deneyi/

(4)  https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-49679143

(Visited 229 times, 1 visits today)