Bir gün küçük bir çocuk ailesiyle beraber eve yürüyormuş. Onlar göl kenarına çok yakın bir evde oturuyormuşlar. Sonra eve vardıklarında iki çocuk ahşap evin kapısına taş atmışlar. Baba kapıyı kapatmaya çalışınca taşlar alev çıkarmış, evi yakmış. Aile hemen en üst kata çıkmış ve annesinin yaptığı roketli kulübeye binmeye çalışmışlar. Çocuk binmiş ancak annesi ve babası evde kalmış. Annesi ve babası evde yanıp ölmüş. Çocuk odada olta, biraz yiyecek ve içecek, oyuncaklar, yatak, masa, kuş yemi vb. eşyalarla yapayalnız kalmış. Çocuk her gün balık tutar ve kuşları beslermiş. Çocuk büyüdükçe oraya bazı avcılar gelmeye başlamış. Kuşları çekince balıkçı avcılar onları avlamaya başlarmış. Balıkçı sonra onları ikna edip avlanmamalarını sağlıyormuş. Balıkçı yaşlandıkça artık sözü pek dinlenmiyormuş. Bir gün balıkçı yanlışlıkla suya yem atmış. Sonra avcılar gelip ördekleri vurmuş ve balıkçıyı iterek ölü ördekleri almaya gitmişler. Sonra aniden ördekler hortum oluşturup avcıları kaçırmış. Sonra göl titremiş. Artık göl her balıkçı için ağladıklarında titremeye başlar.
TİTREYEN GÖL EFSANESİ
(Visited 100 times, 1 visits today)