Tevazu

“Kendini olduğundan az göstermek tevazu değil budalalıktır.” demiş ünlü düşünür Michel de Montaigne ilk bakışta çok doğru geliyor değil mi? Kim neden kendini olduğundan az göstermek istesin ki? Zeki bir düşünürden mantıklı bir yaklaşım fakat İslam’ın önemli kişilerinden biri Mevlana’nın bu düşünceye katılmadığı hatta tam aksine “Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen “hiç” ol.” demiş. Sizce hangisi haklı?

İlk önce düşünürlerin ne demek istediklerini anlayalım. Montaigne’den başlayacak olursak ilk iş tevazunun ne demek olduğunu bilmekte. Tevazunun sözlük anlamı: “alçakgönüllülük”tür ve bunu biraz daha açacak olursak gösterişten uzak ve yalın olmak demektir. Montaigne “Kendini olduğundan az göstermek.” İfadesinde anlayabileceğiniz üzere kişinin yaptığı ve başardıklarından bahsetmemesini vurguluyor ve bu yapılanın alçakgönüllülük değil budalalık olduğuna inanıyor. Kısacası Montaigne kendince yanlış bir tevazu algısından bahsediyor.
Gelelim Mevlana’ya bildiğimiz üzere Mevlana her zaman yorumlaması zor fikirleri ve sözleriyle karşımıza çıkmıştır hayatımız boyunca. Bu da o sözlerinden biri: “Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen “hiç” ol.” Buradaki “hiç”likten kasıt alçakgönüllülüktür. En basit anlatımla, herkes üste çıkmaya çalışırken sen sessizce devam et, anlamını vermektedir ve alçakgönüllü olmanın daha iyi olan yol olduğu anlatılır.

Mevlana daha sakin bir yol izlerken Montaigne hakkettiğimiz değeri talep etmememizin aptallık olduğunu söylemiştir ve daha önce de söylediğim gibi yanlış bir tevazu algısından bahsetmiştir.

Montaigne ve Mevlana çok farklı zamanlar ve çok farklı kültürlerin insanlarıdırlar. Montaigne 1533 yılında, Dordogne/Fransa’da doğmuştur. Mevlana ise 1207 yılında şu anki Afganistan sınırları içerisinde bulunan Belh kentinde doğmuştur dolayısıyla bu iki düşünürün fikirleri arasında bu kadar keskin bir zıtlık olması yadırganmaması gereken bir şeydir. Öte yandan asıl konuya varacak olursak sıra benim kendi düşüncemde.

Her ne kadar tevazunun çok değerli bir erdem olduğu fikrine katılıyor olsam da çok net bir şekilde söyleyebilirim kimse altta olmayı ve daha da kötüsü altta kalmayı sevmez. Dürüst olalım, kim takdir edilmeyi sevmez ki? Mevlana’ya katılan bir çok insan diğer insanların duygu durumlarını başarılarımızı saklamamız için yeterli bir bahane olduğunu düşünüyorlar. Çok yanlışlar. Ben sınavdan 90 aldıysam arkadaşım 80 aldıysa bu benim başarımdır takdir edilmelidir. Ben 80 cm zıplıyorsam arkadaşım 70 cm zıplıyorsa bu benim başarımdır ve aynı şekilde takdir edilmeli, değerim bilinmelidir. Dolayısıyla hakkettiğim değeri aramanın yolu başarımı insanların gözüne vurmak da olsa bunu gerektiğinde yapmalıyımdır.

Son olarak eklemek istiyorum ki takdir beklemek ve aramak kötü bir şey olmasa da kibir öyledir ve fazla göze vurum kibir oluşturur yeri geldiğinde çekilmeyi yeri geldiğinde saldırmayı bilmelidir insan.

(Visited 11 times, 1 visits today)