İnsan sosyal bir canlıdır. İnsan evriminin ilk zamanlarında bu güne kadar gelmesini öncelikle beyninin diğer canlılara kıyasla çok üstün olmasına ve sosyal bir canlı olmasına borçludur. Hayvan türlerinde yaşamına grup ile devam ettiren hayvanların ulaşabileceği en üst düzey grup sayısı üç yüzü bulur lakin günümüzde insanların içinde bulunduğu mega şehirleri örnek verecek olursak oranların ne kadar fazla olduğunu siz de görürsünüz
Bu yüzden insan yaşamında insanın başına gelen her şeyin sosyal olarak bir ekstra durumu da vardır. Mesela avlanan bir grup üzerinden örnek
verelim. Avcılar insanın yapısından ötürü en iyi olmaya çalışırlar. Bir avcı öbüründen daha fazla avlamaya çalışır böylelikle kabileye götürülen yemek miktarı ihtiyaç olan yemek miktarını geçer. Bu şekilde etkiler günümüzde de devam etmektedir. Mesela araştırmalara göre tek çocukların başarı oranları çoğunlukla birden fazla kardeşli ortamlardan az. Çünkü aile içi hoşgörü ne kadar fazla olursa olsun, aileler çocuklarını yarış atı gibi kullanmamaları gerektiğinin ne kadar farkında olursa olsun, çocuklar arasında daimi bir yarış her daim bulunacaktır. Tabii ki her yarışın bir birincisinin olduğu gibi bir de sonuncusu vardır. Bu çocuk daha önce de dediğimiz gibi aile ortamı ne kadar hoşgörülü olursa olsun ne kadar duyarlı olursa olsun her daim moral olarak kaybeden olur. İnsan yapısı gereği kavga etmeden, rekabet etmeden, yarışmadan duramaz ve asla da durmayacak. Bu kazanmaya olan açlığımızdan ötürü dünyaya hakim olsak da aynı şekilde bu hırsımızdan ötürü de dünya içten içe ölüyor. Dünyanın sonunu getirenin biz olduğu gibi yine bu dünyaya milyonlarca iyi şey katan da biziz. Neyse akademik oranlara geri dönelim. Çok çocuklu bir aile ortamında bulunan iç yarışmalardan türü kişi kendini akademik çakılmalara bir şekilde motive eder. Çocuğun karakteristik özellikleri ne olursa olsun insan bu yarışma ortamında kendini rekabete zorlayınca insan istese de istemese de başarılı oluyor. Hele bazı senaryolar da oluyor ki kardeşlerden bir tanesi öbürünün üstünlüğünü fark edip tamamen farkla bir konu üzerine ustalaşmaya başlar bu konular durumdan duruma değişir kimi zaman tamamen farklı bir akademik dal kimi zaman herhangi bir sanat dalı, tiyatro, müzik, ve benzeri.
İşte bu yarışma ortamı bulunduğu müddetçe kardeşler hem akademik alanlarda hem de sanatsal alanlarda başarılı olacaklardır. Tabii ki burada istatistiklerden konuştuğumuz için istisna örneklerin sayısı da epey fazla olacaktır lakin önemli olan genle oranlar olduğu için yine aynı şekilde bizim dediğimiz konuya bağlanıyor. Çok çocuklu aile ortamlarında yetişen kimselerin akademik başarıları daha çok oluyor. Akademik başarıların yanı sıra da aynı şekilde sanatsal yetenekleri de bir o kadar iyi durumda oluyor. Bunun temelinde yatan sebep de insanın rekabet aşkıdır.