Her zamanki gibi uyanmıştım fakat direkt yere düşmüştüm. Annem çığlık atarak içeri girdi, daha doğrusu girmeye çalıştı. Annem, “Ne oluyor burada!” dedi. Annem çok korkmuştu. Kendimi rüyada sandım. Üstümü değiştirmek için tam tamına bir saat uğraştım. Annem bulutlarda piknik yapıldığını duyunca hemen pikniğe doğru hazırlanın dedi. Yine üstümü değiştirmem lazımdı, yani bir saat daha uğraşmam lazımdı. Piknikte bir anda yağmur başladı. Neyse ki bulutun üstündeydik fakat madenciler gökyüzünden gelen yağmur damlalarını yakalamayı çalışıyorlardı. Bilim insanları hala Dünya’nın tersine dönmesini anlamamıştı. Madenciler yeraltı evleri yapmıştı, maalesef oraya taşınmıştık. Çok üzgündüm çünkü yeraltı evleri hiç güzel değildi. Bir gün bir peri geldi ve bana üç dilek hakkımın olduğunu söyledi. Birinci dileğim Dünya’nın bu halinden kurtulmasıydı. Dediğimin aynısını yaptı, çok sevindim çünkü artık çok rahatlamıştım. Artık ne bir saatte üst değiştirme var ne de böceklerin olduğu bir ev var. İki dilek hakkım daha vardı, ikincisini kendim için dilemiştim. O da ölene dek mutlu olmak. Son dilek hakkımı uzun süre düşündüm fakat ikinci dileğim hakkında biraz kötü hissediyordum çünkü sadece kendim için bir şey dilemiştim. Periyi yine çağırdım ve ondan ikinci dilek hakkımın yerine başka bir şey yapmasını istedim fakat reddetti. İkinci dilek hakkım için çok üzgün olmama rağmen pes etmedim ve üçüncü dileğimi söyledim o da herkesin sonsuza kadar mutlu olmasıydı.
TERS DÜNYA
(Visited 8 times, 1 visits today)