Arkadaşlarımla buluştuğumuz o gün beraber bir şeyler yapmayı planlıyorduk ve o gün akşam saat yediye kadar izinleri vardı. Öğle yemeğimizi yedikten sonra biraz ders çalışıp sevdiğimiz oyunları oynadıktan sonra evde canımız sıkılmıştı. Ne yapsak diye düşünürken arkadaşımın aklına üç sokak ilerideki terk edilmiş eve gitmek geldi. Daha fazla aksiyon olsun diye hava kararınca gidecektik. Saat 5 gibiydi. Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı ve biz de çantamızı hazırlamaya başladık. Çantamızın içine fener, yiyecek ve su koyduk çünkü orada 1 saat kalmayı planlıyorduk. Evin önüne geldiğimizde korkmaya başladık çünkü evin etrafında kimsecikler yoktu ve dışardan bakıldığında karanlıktı. Cesaretimizi topladık ve eve girdik ev 3 katlı bir villaydı. Evin giriş katında salon, mutfak ve lavabo vardı. İkinci katta ise yatak odaları vardı. Evin giriş katını gezmeye başladığımızda mutfak bölümünde bir sürü kırılmış tabak ve bardak vardı. Salon kısmında gazeteler ve kitaplar vardı. Duvara asılmış bir sürü aile resmi, göl manzaralı tablolar ve posterler vardı. Duvar kağıtlarının hepsi yırtılmıştı. Duvara asılan resimler bu evde çocuklu bir ailenin yaşadığının bir göstergesiydi. Evi arkadaşlarımla keşfetmeye devam ediyorduk. En üst katı depoydu hiçbir şey yoktu ve her yer örümcek ağları ile doluydu. Yatak odalarını tek tek gezmeye başladığımızda ise bir oda hariç bütün odalar perişan durumdaydı. O oda çocuk odasıydı. Odayı gezmeye başladığımızda kenarda mumların yandığını gördük ne olduysa ben o an mumları üflediğim sırada oldu. Bir ses duyduk ve başımı sesin geldiği yere çevirince pencerenin açıldığını gördüm, o anda hepimiz çok korktuk ve koşarak evi terk ettik.
Terk Edilmiş Ev
(Visited 59 times, 1 visits today)