Gezegenimiz gün geçtikçe yavaş yavaş kirlenerek zehirlenmektedir. Bu zehrin ham maddesi ise şudur: Nüfus artışına bağlı olarak insanların çeşitli gereksinimlerinin artması. Bu gereksinimleri sağlayabilmek için plastik kullanımına karşı yüksek talepler, birey sayısındaki fazlalığın yol açtığı her türlü çevre kirliliği, sera gazları, sanayi atıkları, radyoaktif maddeler ve bütün bunların yanı sıra birçok etken çevre kirliliğinin başlıca nedenleri arasındadır. Durum her ne kadar böyle olsa da kirlenmekte olan çevremizi bir nebze de olsa koruyabilmek için hâlâ yapabilecek şeyler mümkündür. Doğayı ve yaşadığımız alanı temiz tutmanın dışında, geri dönüşümü sağlanabilecek maddeleri değerlendirip onları tekrar kullanır hale getirmek uygulanabilecek basit örneklerden biridir.
Başlıca geri dönüştürebilen teneke, pil, plastik, kâğıt gibi maddelere ek olarak artık kullanılmayan veya eskimiş kıyafetlerin de yeniden kullanılması mümkün. Peki, nasıl? Normal bir pantolon veya tişörtü üretmek için yaklaşık sekiz ton su harcanıyor. Bu üretimde sadece dikiş emeğinden değil aynı zamanda oldukça fazla kimyasal madden ve enerjiden yararlanılıyor. Renkli kıyafetlerin yapımında kullanılan kumaş boyaları da doğaya bir sürü kimyasal madde salımı yapıyor. Giysiler geri dönüştürülürken tıpkı diğer atıklarda olduğu gibi kullanılmayan kumaşlar da fabrikalara gönderilerek önce ipliklerine ayrılıp daha sonra orada dokunularak yeni bir kıyafetin yapılmasına olanak sağlıyor. Ayrıca olayın bir başka güzel tarafı ise bir kıyafetin geri dönüştürülebilmesi için illaki fabrikalarda yapılan işlemlere gerek duyulmaması. Evlerde artık büyük gelen bir pantolonu kenara atıp onun yerine yenisini almaktansa o pantolondan şort yapmak veya normal beyaz bir tişörtü baskılı bir tişörte çevirmek oldukça kolay. Geri dönüştürülebilen kıyafetlerin tekrar üretim döngüsüne kazandırılması ve bu sayede daha fazla kıyafetin üretilmesi yerine hali hazırda var olan kıyafetleri kullanmak kişi başına düşen karbon ayak izinin de azalmasına yardımcı olmaktadır. Kirliliğin önlenmesine bu şekilde katkı sağlamak insan psikolojisine de iyi gelmekle beraber, enerjiden ve üretimde aşırıya kaçılarak kullanılan kaynaklardan tasarruf ediliyor.
Çevrenin temizlenmesine büyük bir katkı sağlasa da giysilerin yeniden kullanılması sonsuza kadar süren bir süreç değildir. Çünkü daha dayanıklı ürünlerin ortaya çıkabilmesi için kıyafetlerin ham maddesi olan pamuğun başka liflerle de karıştırılması gerekir fakat pamuk, belli bir zaman sonra yıpranacağı için bu durum söz konusu değildir. Bir yandan da geri dönüştürülmüş iplik maliyetinin, saf pamuk ipliği maliyetinden bir miktar fazla olması ürünlerin geri dönüşümünü zorlaştırmaktadır. Birden fazla işlemden geçmiş kıyafetlerde pamukla birlikte diğer bileşenlerin de yıpranmasından dolayı düzgün bir görünüme kimi zaman ulaşılamadığı için geri dönüştürülmüş kıyafetler çoğu insan tarafından tercih edilmemektedir.
Bütün olumsuzluklara rağmen gelişen teknolojiyle maliyetlerin düşürülmesi ve daha dayanıklı maddelerin üretilmesi sağlanabilir. Birçok geri dönüşüm şirketi de bu durumun düzeltilmesini ve giysilerin tekrar tekrar kullanılmaya başlanmasını ebedi hale getirmeye çalışıyor. Bizler de gelecek nesiller için bilinçsizce harcanan kaynakların miktarını olabildiğince azaltmalıyız. Kirliliğin önlenmesine yardımcı olabilmek için de geri dönüşüm yapmalı ve yapmayanları da teşvik etmeliyiz. Ancak bu sayede temiz bir geleceğe yelken açabiliriz.