Benim adım 28PW6305 ama bana sadece Philip diyebilirsiniz. Bu eve 2001 yılında alınmıştım, şu anda 23 yaşındayım. Bir insan için bu gençtir, fakat daha on yaşımda ömrümün bitmesi gerekiyordu.
Ben iki altmış yaşında, emekli olmuş bireylerin evinde yaşıyorum. Beni hala kullanıyorlar. Salondan çıkmış olabilirim, ama hala yatak odasında iyi bir şekilde kullanılıyorum. Oğlu her zaman gelip “akıllı” televizyon yerleştirmeyi düşündürdüler. Ama şansıma, hiç anlamadılar. Bir ara ise torunları geldi. Babaları iyi düşünmüş, oyun oynamaları ve yeni filmler izlemeleri için 10 yıl önce aldığı televizyonunu hediye etti. Kendisine TX-P42GT60B diyor. Onun alınma sırasında yeni teknolojiyi çok öğrendim.
2010 yılında, Netflix adında bir servis televizyon kanallarını yavaşça bitirmeye başlamış. Bir oyun konsoluna yüklenmiş ve “internet” üzerinden DVD filmler oynatabiliyor. İstediğiniz zaman reklamsız ve pratik bir şekilde film izlemek için satılıyor. Bu duruma pek üzülmedim, ama kanal sahipleri üzüldü. Kanal paketleri yerine Netflix aboneliğine para verilecekti. Bir de 1980’lerde başlamasına rağmen, benim yıllarımda popülerleşen oyun konsolları televizyon kanallarını da kötüleştirdi. Sadece oyun oynatmıyorlardı, bazıları CD müzik çalar da olabilirdi, DVD ve Blu-Ray film de oynatırdı, nadiren de gerçek televizyona bağlanırdı. Televizyon kanalları birçok rakibe karşıydı. Akıllı telefonların gelmesiyle de herkes telefonundan video izleyebiliyordu. Kısacası, televizyon izlemeyi yayma projesi o kadar başarılı olmuştu ki, televizyon en az pratik yöntem olarak kaldı. Gençler de büyüdü, konsollarını sattılar, akıllı televizyonlarla yaşıyorlar. Kanal değil, Netflix ve YouTube izliyorlar.
Ben hala kullanıcılarımla memnunum, ama daha genç sahiplerle yaşamış televizyonlar ya kullanılmıyor veya antikacılara satılıyor. TX de televizyonun gözden düşmesiyle alternatiflerindeki kalite de azaldı. Buna karşı yapabileceğimiz bir şey de yok ama kullanıldığımız zamanlar iyiydi.