Merhaba benim adım Asya. Annem ve benden oluşan iki kişilik küçük bir ailem var. Ben doğmadan iki gün önce dedemin öldüğünü söylüyordular. Babam da dedem öldükten bir gün sonra trafik kazası geçirmiş. Ancak ara sıra babaannemi ziyarete gidiyoruz. Babaannemin evini çok seviyorum. Tarihten bir kesit gibi geliyor. Fırsat buldukça evini kurcalamaya bayılıyorum.
Okullar açıldıktan iki hafta sonra öğretmenimiz bizden aile ağacımızı yapmamızı istedi. Bende tüm ailemi yazdım. Dedem hariç. Çünkü dedemle ilgili hiçbir şey bilmiyordum. Ben de araştırdım ve dedemi sonunda buldum. Ama nasıl öldüğünü kimse yazmamış hatta nasıl öldüğü kayıtlara bile geçmemişti. Ben de dedemle ilgili bir şeyler öğrenmek için babaanneme gittim. Evine vardığımda tontonum beni çok güler yüzle karşıladı ve bana bir kahve yaptı. Kahveyi getirdikten sonra yanına bir de lokum getiriyim diyerek yavaş yavaş mutfağa gitti. O sırada ben de babaannem, dedem, annem ve babamın değişik değişik fotoğraflarına bakıyordum. Babaanneme geldiğinde dedemin nasıl biri olduğunu sordum. Cevabı sadece “tuhaf” oldu. Daha sonra istersen sana yemek hazırlayayım çok aç görünüyordun diyerek konuyu değiştirmeye çalıştı. Ne kadar hayır desem de mutfağa yöneldi. Ben de fırsattan istifade az önce salonda, fotoğrafların ve eski eşyaların arasında yarım kalan keşfime devam ettim.
Keşfim sırasında bir anda bir ses duyuldu.
– Ding ding dingg dingg…!!!
Sese doğru yöneldim. Dolaba yaklaştıkça sesin şiddeti daha da artıyordu. Eski dantel ve masa örtülerinin konulduğu ahşap eskitme dolabı açtığımda içinde tuşları 360 derece çevirmeli antika bir telefon gördüm. Hala tüm haşmetli sesiyle birinin onu açması için çalıyor da çalıyordu. Babaannem salona geri geldiğinde
– Sakın o telefonu açma! dedi.
Ama saliseler içerisinde tam babaannem beni uyarıyordu ki ben çoktan telefonu açmıştım. Arayan dedemdi! Aklımda deli sorularla telefonun büyük eski ve soğuk ahizesini yanığımdan indiremeden babaannemin gözlerine şaşkın şaşkın bakmaya başladım. Ancak babaannem hiçbir şey olmamışcasına çoktan mutfağa dönmüştü.