Azra bir ajandı. Görevini severek yapıyordu .Görevi boyunca çok değişik maceraları atıldı. En garip macerası şuydu:
Azra bir gün odasında telefonuna bakıyordu. Birden bir çalışan kapısına geldi ve dışarıdaki herkesin yavaş yavaş yok olduğunu söyledi. Bunun mu nedenini hala bulamamışlardı. Azra hemen eşyalarını hazırladı ve dışarıya çıktı. Tabii ki de yardımcısı da yanındaydı . Yanı Ekin . Kapıdan çıkarken herkesin gerçekten yok olmaya başladıklarını gördüler. Fakat yok olan insanların hepsinin elinde gitmeden önce telefonları vardı. Bunun telefonlardan kaynaklandığını düşündüler nokta hemen bunun kaynağını hemen bulmalılardı . Buna o şehirde yapabilecek olabilecek tek kişi vardı. O da Kara Telefoncu olabilirdi. Koşarak onun ofisine gittiler. Tam ofisinin yanındayken Azra’nın telefonu çaldı. Ekin ona “ Sakın o telefonu açma !” dedi . Fakat Azra Ekin’ i duymadı ve tuzağa düştü. Azra anında kayıp olmuştu. Ne yapacağımı bilememişti. Kendini bir hapishanede buldu . Ağzı açık kalmıştı. Bu gerçekten Telefoncunun suçuydu. Çıkmaya çalıştı fakat işe yaramadı. En sonunda dayanamadı ve hapisten tel toka hilesi ile çıktı. Koşarak çıkış portakalını aradı . Telefoncu bunu yapacağını biliyordu . Bu yüzden ona bir labirent kurmuştu labirentte bir sürü portal var dri fakat sadece bir tanesi doğru yola gidiyordu . Azra hepsini tek tek denemek zorunda kaldı ama çıkışı bulmadı. Çünkü kapı labirentin dışında, halen yanında idi. Koşarak üstünde taşlar olan duvardan tırmandı ve kapıdan çıktı. Geldiğimde her yer darmadağın dı. Hemen polislere haber verdi ve onlarla beraber Kara Telefoncu yakaladılar. Fakat Ekini bulduklarında çok yorgundu . Ama bundan sonra bir daha böyle bir problem olmayacağından ikisi ve tüm halk emindi …