Günlük yaşamda kaçınılmaz hale gelmiş olan teknolojik cihazlar aslında göründükleri kadar masum değiller. Elbet ki tıptan iletişime, üretimden tüketime her türlü alanda hayatımızı kolaylaştırmaktalar fakat pek çok araştırma aslında teknolojik cihazların faydalarının zararlarına kıyasla bir pirinç tanesi kadar olduğu konusunda hemfikir. Bu sayısız zararlardan başlıca bazıları; aşırı radyasyon yayımı, görme problemleri, boyun ağrısı, sosyal hayatın aksatılması, bağımlılık hissi, öfke kontrolü problemleri şeklindedir. İşte tam da bu sebepten dolayın şahsen ben teknolojik aletlerin dünyadan silinme fikrini destekliyorum. İnsanlar teknolojinin gelişimi ile atalarının sahip olduğu becerileri kaybediyorlar. Zamanla birer robot haline geliyorlar. Duygularını kaybediyorlar. Manevi birer varlık olmayı bırakıp dünyevi hedefler koyuyorlar kendilerine.
Eğer teknoloji bu kadar gelişmemiş olsaydı durumlar bu kadar kötü hale gelmiş olmazdı. İnsanlar daha sosyal varlıklar olurdu. Kendilerine ve sevdiklerine daha fazla vakit ayırma olanağına sahip olurdu insanlar. Elektronik cihazların salgıladığı radyasyonu vücutlarına almak zorunda kalmayan insanların genleri zamanla değişmez, bozulmazdı. İnsanlar kolay kolay hastalanmaz, radyasyona bağlı olarak gelişen hastalıklar yüzünden milyonlar ölmezdi. İnsanlar tüm günü masa başında geçirmedikleri için daha atletik yapıda olurlardı. Sanki teknolojik aletler olmasa yaşayamazmış düşüncesi ile büyümezdi çocuklar, buna bağlı olarak da modern köleler haline gelmezlerdi.
Dünyamız bu kadar çöpe ev sahipliği yapmak zorunda. İnsanların bu kadar plastik üretecek imkanları olmazdı ellerine. Pasifik Okyanusu’nda içine iki Türkiye sığacak büyüklükte ve çoğu plastik olan çöplerden oluşan “Çöp Kıtası” hiç oluşmazdı mesela. Yüzlerce doğa harikası güzelliğini kaybetmezdi. Binlerce eşsiz tür canlı dünyadan sonsuza de silinmezdi.