Tarımda insan iş gücü, MÖ 3000 yıllarında kara sabanın kullanılmasıyla yerini yavaş yavaş teknolojiye bırakmıştır. Hayvanların gücünden faydalanmak adına araçlar üreten insan bununla yetinmemiş makineler icat etmiş, onları da kodlar ve yapay zeka teknolojileriyle süslemiştir. Bütün bunlar ise önemli bir soruya dikkat çekmiştir: “Teknolojinin tarımdaki rolünün artmasının faydaları ve zararları nelerdir?” Bir grup insan bu konuyu tartışıp bir sonuca varmaya çalışırken gelişmeler hız kesmeden artmaya ve tarıma dahil olmaya devam etmektedir. Teknolojinin engellenemeyen gelişiminin bize getirileri ya da zararları neler olacaktır? İnsanoğlu teknolojiden yarar sağlayabilecek, olması gerektiği gibi kullanabilecek mi yoksa zararlarıyla yüzleşmek zorunda mı kalacak?
Tarımda kullanılan teknolojinin temel amacı, verimi ve kaliteli ürünü artırmak bunu yaparken de zaman ve iş gücünden tasarruf etmektir. Günümüz teknolojilerinden biri olan akıllı sulama sistemleri çiftçilerin kahramanı. Sensörler ile desteklenen bu sistemler ürünün ne kadar suya ihtiyaç duyduğunu anlıyor ve sulama saatlerini bu verilere göre düzenliyor. Ürünleri kurumaktan, çürümekten kurtaran bu sistem aynı zamanda su tasarrufu da sağlıyor. İlaç miktarını ayarlayan sensör tabanlı tarım uygulamaları da mevcut. Gereğinden fazla ilaç kullanımı önleyen bu sistemler hem çiftçinin hem de ülkenin ekonomisini destekliyor. Robot uygulamaları ve sürücüsüz teknolojiler engebeli arazilerde ürün çeşitliliğini artırıyor, insanların çalışması için elverişli olmayan bölgelerde de çalışabilen bu makineler iş güvenliği de sağlamış oluyor. Bütün bu teknolojik araçlar ve faydaları göz önüne alındığında akıllı tarım için teknoloji şart diyebiliriz.
Öte yandan, mühendisleri için birçok iş imkanına ve başarıya vesile olan bu teknolojilerin dezavantajlarından bahsetmek de mümkün. Gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeler için teknolojiyi takip etmek daha kolayken gelişmemiş ülkelerin böyle bir imkanı yoktur. Bu da onları dışa bağımlı hale getirerek ekonomik buhranlara sürükleyecektir. Sadece robot teknolojilerinin değil biyoteknolojinin gelişmesiyle de birçok sorun ortaya çıkmıştır. GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) ve türevlerinin tarım ürünlerine uygulanmasının insan sağlığı üzerinde kalıcı tahribatlara sebep olduğu bilinmektedir. Oysaki bu uygulamaların temelinde de dayanıklı ürünler ve bol verim almak amaçlanmaktaydı. Ancak hasarlara sebep olduğu bilimsel araştırmalarla kanıtlanmasına rağmen kullanımına devam ediliyor. Üretilen sentetik toprak ilaçları da ürünlerin doğallıktan uzak, yapaylaşmış olmasına sebep oluyor. Sonucu sağlığımızdan olmak olsa da bu uygulamalara devam edilmeli mi? Verimi yapay bir şekilde artırmak faydalı mı? Tarımda kullanılan teknolojik araçlar arttıkça işsizliğin de aynı ölçüde arttığı gözlenmektedir. Sadece kol gücüyle çalışan işçilerin iş alanları fazlasıyla daralmıştır. İşçilerin yerine işe alınan robotlar maaş istemiyor, haklarını aramıyor, saatlerce mola vermeksizin daha büyük iş gücüyle çalışabiliyor. Bu nedenle onlar işverenlerin gözde çalışanlarıdır demek mümkün.
Peki bütün bu olumsuzluklardan çıkan sonuç teknolojiyi hayatımızın tarım gibi önemli bir parçasında çıkarmak mı? Elbette hayır. Teknolojinin düzgün ve yerinde kullanılmasıyla doğan güzel ve hayatı kolaylaştıran birçok icat ve uygulama var. Bunlardan mahrum kalmak insanoğlunun kendisine yapabileceği en büyük eziyettir. Gelişim ancak teknolojiyle sağlanabilir, ve teknolojiyi bırakmazsak onun yan etkilerini de ortadan kaldıracak yeni teknolojilere ulaşmak mümkün olacaktır.
https://www.tarim.com.tr/Tarimda-Teknoloji,37465h
https://www.tarnet.com.tr/blog/makale/tar%c4%b1m-ve-teknoloji/
http://globalstrateji.org/teknoloji-tarimi-nasil-etkiledi.html