Öncelikle kendimize şu soruyu sormalıyız, ben teknolojiyi ne için kullanıyorum? Bu sorunun cevabını kendimiz de bulduğumuz anda aslında amaçlarında ne etki edeceğini de tahmin ediyoruzdur. 
Bugün dünyada ki milyonlarca kişide internet ve bilgisayar var bunu biliyoruz. Kimisi bunu araştırma için kullanır, kimisi başka işler için. Bu başka işleri açtığımızda teknolojinin dünyayı ele geçirdiğini fark ederiz. O kadar güçlü bir şey ki bu teknoloji bazı devletlerin hakim olduğu ve bizim de kendi aramızda ‘hacker’ olarak tabir ettiğimiz kişiler saniyeler içinde herkesin bilgilerini dünyaya sunabilir. Teknolojiyi bu sebeple kullanan kişi veya kişiler oldukça teknoloji daha da tehlikeli bir hal alacak ve en sonunda bu işin içinden çıkılamayacak. Tabii bu çok genel bir tabir. Daha internetin bilmediğimiz bizden saklanan daha neleri var acaba? İnterneti bir karadelik olarak tanımlayabilir miyiz sizce? İnsanı kendine çeken kendine çektikçe de içinden çıkılmaz bir hal alan bir karadelik.
Tabii bunu sadece bu kadarıyla da sınırlandıramayız. Bugünün siyasi adamları birbirlerine ulaşmak için bile artık ‘e-mail’ tercih ediyorlar. İnternetin bize sunduğu nimetlerden birkaçı da sosyal medya olarak ayrılıyor. Şu anda televizyonlar yerine internetten haberleşme kullanılıyor. Buna en basit örneklerden biri ise günümüzün siyasetçileridir. Kendi hitap bölgelerine daha hızlı ulaşmak için gazete ve televizyonu tercih etmiyorlar. Twitter diye adlandırılan sosyal medya uygulamasını kullanıyorlar. Bu da bize teknolojinin bir nimeti değil mi? Peki konu hep internette kaldı peki bilgisayar açısından da bu öyle mi? Bilgisayarı sadece bilgi almak, kafa dağıtmak veya bir proje yapmak için mi kullanıyorsunuz ya da bilgisayarın sadece buna işe yaradığını mı düşünüyorsunuz. O zaman yanlış düşünüyorsunuz. Bugün ki hastanelerimizde yoğun olarak bilgisayarlar kullanılıyor. Özel odalarda, hasta kontrol yerlerinde, muayene olurken ve güvenlik kameralarının görüntüsünü alırken. Aslında teknoloji ve bilgisayar hayatımızın her yerinde bunu iste sekte istemesek te hayatımıza bir şekilde aldık. Ve şu an hayatımızdan çıkaramıyoruz ne teknolojiyi ne de bilgisayarı. Teknolojiyi, bilgisayarı ve tableti şu an tabiri ise el kadar çocuklara veriyoruz yeter ki sussunlar diye doğru değil mi? 
Sonuna gelecek olursak biz bile teknolojiyi hayatımızdan çıkaramıyorken bunları çocuklara verdiğimizde ve git dersini çalış dediğimizde ondan ne beklemeliyiz gidip dersini çalışmasını mı? Tüm gün biz teknolojiye gömülü şekildeyken onlardan kopmasını nasıl isteriz? 