Teknoloji ve Sanat

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte hayatımızda birçok şey değişti. Bazen eğitim alanında, bazen ticaret ve bazen de sanat. Şüphesiz ki, sanatın erişilebilirliği  teknolojinin gelişmesiyle çok daha kolay bir hale geldi. Günümüzde istediğimiz herhangi bir resim, müzik ya da sanatla ilgili başka bir alandaki parçayı tek dokunuşla elimizin altına alabiliyoruz. Peki son zamanlarda sanata erişimin kolaylığı bizim için bir avantaj mı yoksa sanatın kalitesi ve önemini mi düşürüyor?

Bu sorunun cevabı bir sanat dalından diğerine değişebilir. Bu nedenle başlangıç olarak ressamlığı ele alalım. Eski zamanlarda, her bir sanat eseri bir tıkla elimizde olmadığında, sanata olan hayranlık çok daha fazlaydı. Ressamlar bir sanat eseri çıkarmak için yıllarca uğraşır ve sadece çok az bir parça hak ettikleri takdiri görürlerdi. Buna rağmen tek bir parça tüm dünyada tanınabiliyordu. Mesela Van Gogh’un “Yıldızlı Gece”si ya da Leonardo Da Vinci’nin “Mona Lisa”sı. Hepimizin bildiği gibi insanlar arasında en değerli olan şeyler erişilmesi en zor olanlardır. Bu nedenle sanatın değeri çok daha fazlaydı. Öteki yandan, teknoloji sanata birçok farklı açı getirdi. Bunlardan birisi de dijital çizim. Birkaç onyıl önce tek seçeneğimiz kağıt ya da tuvalken, şimdi dijital çizim ve dijital çizimin farklı dalları da var. Dijital çizim tabii ki pozitif bir buluş olmakla beraber yanında bir sürü problemi de getirdi. Örnek olarak, dijital çizim yaparken cihazın, çizimi kendi kendine düzeltmesi. Bu sanatın sanat olduğunu değiştirmezken, hatrı sayılır sayıda insan bu sayede dijital çizime başladı. Dolayısıyla sanata erişim kolaylaştı. İnsanoğlu da doğası olarak, sık bulunan bir şeyi değerli görmedi. Değerli sanatlar ve sanatçılar ise aralarda yok oldu. Bence, gelecekte sanatla ilgilenmek isteyen biri olarak, ressamlıkta teknolojinin pozitif yanları daha fazla. Yine de internetteki insan sayısının çoğalmasıyla değeri günbegün azalıyor.

Öteki taraftan, müzik endüstrisi tamamen başka bir hikaye. Teknolojini gelişmesiyle birçok farklı müzik tarzı keşfedildi. Mesela punk, indie, gotik müzikler. Ayrıca ses kalitesi arttı ve bu müzik endüstrisi için büyük bir adımdı. Tüm bunlara rağmen, müzik basitleşti. Tek bir çeşit müzik yayıldı ve geri kalanların soyu tükendi. Her isteyen müzik yapabilir hale geldi bu da müziğin kalitesini düşürdü. Müzik anlamsız olmaya başladı. Söyleyecek bir şeyi olmayan insanlar müzik yapmaya başladığında müzik cazibesini kaybetti. Ayrıca, şarkıcı olmayan ünlü insanlar müzik endüstrisindeki paranın farkına varıp bu alana yöneldiler. Dolayısıyla zaten ünlü olan insanların anlamsız şarkıları milyonlarca dinlenirken, müziğinde anlatacak şeyleri olan insanların eserleri gömüldü. Ben şahsen müzik dinlemek dışında bu alanla ilgilenmiyorum ve herkesin müzik tarzı farklı olduğu için görüşüm geçersiz olabilir. Fakat kişisel bir görüş olarak, müzik teknolojinin etkisini pozitiften çok negatif çekti.

Özetle, teknolojinin sanata pozitif yanı olduğu kadar negatif yanları da var. Teknoloji işimizi kolaylaştırsa da, sanatın anlamlı olması için kolay olmamalıdır. Yine de teknoloji birçok insanı sanata teşvik ediyor. Bu sayede sanat, gelecek nesiller için onlara para kazandırabilecek bir iş tercihi olabilir. Maalesef şu an böyle bir tercihimiz yok. Gelecekte işlerin nasıl devam edeceğini göreceğiz, ama unutulmaması gereken şey şudur ki; sanat kolay değildir, sanatın arkasındaki sanatçının anlatacak şeylere sahip olması gerekir. Sanatı özel yapan budur.

(Visited 19 times, 1 visits today)