Ne yazık ki sosyal medya ve basının empoze ettiği güzellik algısı beraberinde birtakım sorunlar getirdi. Bunlardan biri de özellikle gençler üstünde büyük bir etkisi olan tek tip güzellik anlayışı. Henüz 18 yaşının altındaki genç kızlar okuldan eve gelip telefonlarından vloggerlar tarafından çekilen makyaj videolarını izleyip onlar gibi olmanın hayalini kuruyorlar. 10-11 yaşındaki çocuklar annelerine kitap aldırmak yerine marka rimeller, fondötenler aldırmaya çalışıyorlar. Her ne kadar şimdi aynanın karşısına geçip makyaj yapmak, kendilerini o sosyal medyada gördükleri mankenler gibi düşünüp onlar gibi olmanın hayalini kurmak gençlere güzel bir şeymiş gibi gelse de birkaç yıl sonra bu yaptıklarının bedellerini ödemek zorunda kalabilirler.
Sosyal medyada iddia edilenin aksine tek tip güzellik anlayışı diye bir şey yoktur ve asla da olmayacaktır. Herkes sarı saçlı, mavi gözlü veya uzun boylu, zayıf olmak zorunda değildir. 18 yaşının altında bir kız sosyal medyada sarı saçlı çok güzel bir kız gördüğü için gidip annesine saçımı boyatmak istiyorum diye baskı uyguluyor ve annesinden izin alamayınca da annesine bağırıyor ve küsüyor. Ne kadar saçma değil mi? Annen senin sağlığını düşündüğü için onunla kavga etmek ve küsmek ama sosyal medya öyle bir beynimizi yıkıyor ki o an bu yaptıklarımızın ne kadar saçma olduğunun farkına varmıyoruz. Ya da genç bir erkek eve gidip annesine spor kulübüne yazılmak istediğini söylüyor (sosyal medyada gördüğü erkekler gibi olmak için). Annesi maddi durumlarının bunu kaldıramayacağını söylediğinde bir kavga da o evde çıkıyor.
Gençleri tek tip güzellik anlayışı diye bir şey olmadığına inandırabilmek için yapılabilecek birçok şey olmasına rağmen nedense kimse hiçbir şey yapmıyor. Yapılabilecek en kolay şeylerden birisi de güzel olduğundan şüphe edenlere onlara ne kadar güzel olduklarını hatırlatmak. Mesela vloggerlar tarafından atılan nasıl güzel olabileceğimizi anlatan videolar değil, zaten ne kadar güzel olduğumuzu hatırlatan videolar da bu konuda büyük bir yardımcı etken olabilir.
Hiç kimse güzel olmak için sarışın, esmer, uzun boylu, zayıf ya da mavi gözlü olmak zorunda değil. En önemlisi de kişinin kendini güzel bulması bir erkekten ya da kadından iltifat beklemek değil, önemli olan insanın kendisiyle barışık olması, kendisini sevmesidir. Aslolan estetik güzellik değil beyin güzelliğidir ve bunun için makyaj yapmak değil kitap okumak gereklidir. Asla unutmamanız gereken şeylerden birisi de kendinizi kimseye beğendirmek zorunda değilsiniz. Hoşlandığınız çocuk burnunuzu beğenmediği için burun ameliyatına girmek zorunda değilsiniz. Kimse buna değmez!
Bu gibi konularda gençlerin en büyük destekçilerinden biri de aileleridir. Her sabah ona ne kadar güzel olduğunu hatırlatan bir anne o genç kızın en büyük destekçisidir. Her sabah uyandığınızda aynaya bakın ve ne kadar güzel göründüğünüzü söyleyin emin olun daha iyi hissedeceksiniz. Hiç kimsenin size güzel olmadığınızı söyleme gibi bir hakkı yok ama oldu da söylediler onlara umursanmadıklarını hissettirin. Unutmayın siz her halinizle güzelsiniz.