Herkese tekrar selam! İkinci dönemimizde yeni bir yazıyla karşınızdayım. Bu yazımda eğer kapıma içinde sadece kırmızı renkli hediyelerin olduğu bir paket gelirse içinde neler olacağını, ve o anki hislerimi anlatacağım. Lafı daha fazla uzatmadan başlayalım.
Serin bir kış sabahıydı. Lapa lapa yağan karı izliyordum. O anda kapı çaldı. Kapıyı açtığımda kırmızı, beyaz kurdeleli bir kutu vardı. Gayet büyük bir kutuydu. Üstünde “Umarım Beğenirsin ;)” yazan bir not vardı. Ünlü bir oyuncuydum evet ama daha önce böyle paketler karşıma çıkmamıştı. Daha fazla kapıda beklemedim. Kutuyla birlikte hemen içeri girdim. Yanıma bir makas aldım ve kutuyu açtım.
Kutunun içinde kırmızı ve tonlarıyla dolu eşyalar vardı. En büyüğüyle başladım. Şık bir spor ayakkabıydı. “Bu nasıl buraya sığmış acaba? kutu o kadar da geniş değil” diye iç geçirdim. Sonra ikinci eşyaya geçtim. Bu benim en sevdiğim filmin posteriydi. Hemde imzalıydı! Bir anda bütün düşüncelerim yok oldu. Çok sevinmiştim. Hevesle diğer eşyayı aldım. Bu sefer daha da sevindim. Uzun zamandır aradığım ama asla alamadığım funko pop’tı bu! Son iki şey kalmıştı. Çok da umurumda değildi. Sonuçta çok istediklerimi almıştım. Bir sonraki şey bir telefon kılıfıydı. Acayip havalı, kırmızı, üstünde Hogwarts logosu olan bir kılıftı. Telefonuma da tam uyuyordu. Son olarak çubuğa benzer bir şey vardı. Hafif bordo karışımı kahverengi, orta uzunlukta, tutma yeri olan bir çubuktu. Kenara fırlattım. Ve ucundan bir kıvılcım koltuğumu alevlendirdi. Hemen bir bardak su aldım. Neyseki tam zamanında söndürmüştüm. Çubuğu aldım. “Tahmin ettiğim şey olamaz, değil mi?” diye kendime sordum. Kutuyu tekrar inceledim. İçinde en dipte bir zarf vardı. Bu bir Hogwarts mektubuydu!
Mutluluktan havalara uçtum. Sonunda çocukluk hayalim gerçek oluyordu! Bir kaç ay sonra Hogwarts Ekspresine bindim ve yeni sihirli yaşamıma başladım.
Evet biraz hikaye gibi oldu. Bence gayet güzel oldu. Her neyse mart ayında görüşürüz!