Her zaman olduğu gibi vazgeçilmez arkadaşım olan yalnızlıkla beraberdim.Beni o kadar sarıp sarmalayan bir arkadaş.Çoğu zaman istemesem de benim başımdan ayrılmayan.Tek ve sadık dostum olan yalnızlık ve ben.Yani yalnız adam.Bir gün ölürsem mezarıma ben,yalnızlığım ve yalnızlık gömülsün.Ama artık yalnız değil tek olmanın bir yolunu bulmalıyım.Çünkü unutma ki marifet yalnızlıkla dost olmakta değil yalnızlıkla yaşayabilmekte.Her elini sıkandan dost her canını sıkandan düşman olmaz.Yalnızlıktan dost,teklikten düşman olmaz.
Bana ayrılan ömrün sonuna gelmekteyim.Artık yavaş yavaş yalnızlıktan kurtulmaya başladım.Tekliğe doğru kararlı adımlarla ilerliyordum.Yine her zaman gittiğim batakhaneye gittim.Bu kez her zamankinden farklı olarak içerideki herkese selam verdim ve konuştum.Sanki kapıdan girerken yalnızlığım 18 yaşının altında kalmış ve kapıdaki iri yarı güvenlik görevlileri onu yaşı tutmadığı için içeriye almamış gibi.Tektim işte o zaman yalnızlık ve teklik arasındaki farkı anladım.
İçeriye girdiğim de çok güzel bir kız gördüm sanki her zaman görmeyi beklediğim bir insan gibi.Fakat bir sorunum vardı.Bu kızın yanında sevgilisi ya da kocası olan iri yarı,belli ki paralı bir tipe benzeyen bir adam vardı.Ama bu soruna rağmen gidip kadına onu uzun yıllardır beklediğimi söyleyecektim.Bana tek yaşama serüvenimde eşlik edecek birine.Adımlamaya başladım yaklaşık 20 adım kalmıştı ve bir anda orada bir hareketlilik oldu.O kızla adam kavga etmeye başladı ve kız koşarak batakhaneden ayrıldı.Aradığım şans kapıma gelmişti peşinden koştum tam kapıdan çıkarken bir anda kendimi yerde buldum yeteri kadar uzun olmayan birine çarpmıştım belli ki çünkü hiç göremedim sonradan fark ettim yalnızlığıma çarpmıştım .Sonradan düşündüm beni asıl yıpratan şey zirvesine varmaktan korktuğum büyük taşlar değil.Ayakkabımın içindeki çakıl taşları.
O günden sonra yalnızlığımı bir kenara bıraktım çünkü artık fazla vaktim kalmadı,bu durumdan bir an önce kurtulmalıyım.Zirveye varmalıyım .Yani tek olmaya.Bir sonraki gün aynı batakhaneye gittim ve o kız yine oradaydı fakat bu kez başka iri yarı ve paralı bir tiple.O an anladım ki ikimizin de tek olmaya giden bu yolda ayağımızdaki çakıl taşlarını boşaltmakla uğraşmayıp direkt ayakkabımızı çıkarmamızın daha normal olduğu bu evrende.Kimimizin insanların yanından yalnız kalmayıp ama içinde yalnızlığını yaşadığı kimimizin yalnızlığını gerçek bir yalnız gibi yaşayıp yanında ona sıkı bir dost olan yalnızlık ile sürdüren bu tek olmayan dünyada hepimizin tek olmak için yapmamız gereken adımlar,tırmanılması gereken kayaların olduğu bir hayatta yaşıyoruz.
Kızın yanına gittim ve adını sordum sonra hiçbir şey olmamış gibi kızı kolundan tutup kapıya doğru çektim.Yanındaki iri yarı adamın korumaları ikimize de silahlarını doğrultup ateşlediler ve ikimiz de teklik zirvesine tırmandık yani.Tanrının yanına çünkü tanrıya mahsus olan şey yalnızlık değil,tekliktir.Mezarıma ben,yalnızlığım ve okurken hiç merak etmediğinizi adım gibi bildiğim yalnızı gömdüler.Bu yalnız o kızdı.Ve şunu unutmayın ki ayakkabılarınızı çıkartmaktan korkmayın çünkü büyük bir taş insana zarar veremez ama küçük olan sayısız taş sizi yıpratır.Elveda yalnızlık.Merhaba teklik.