Tehlikeli Adımlar

Son zamanlarda birçok alanda ciddi gelişmeler görmeye başladık. Bunlardan çoğumuza en tanıdık gelecek olanı muhtemelen tıbbi gelişmeler. Ciddi anlamda bir ilgimiz olsa da olmasa da medyada fark edilmesini garantileyecek kadar yer barındırıyor tıbbi gelişmeler. Bazı durumlarda doğru, bazen ise yanlış bilgilerin arasında bir de tartışmalı konular var her türlü gelişme durumunda. Mesela son senelerde kanserin tedavisine yönelik kayda değer ilerlemeler oldu, ama bir yandan da insan genetiği üzerinde yapılan çalışmalar da bir o kadar ses getiriyor. İnsan genetiğiyle, hala tam olarak kavrayamadığımız bir yapıyla, bu kadar ciddi oynamalar tehlikeli ve düşüncesizce hayata geçirilen çalışmalar gibi görünse de sürüce genetik rahatsızlığı ve bozukluğu tamamen ortadan kaldırma imkânına sahipler. İşte tartışmalar burada kızışıyor. Bu çalışmaların sonucu gerçekten belki de tüm dünyayı soktukları tehlikeye değer mi?

Genel olarak her türlü konuda başarı için karşımıza çıkan konseptlerden bir tanesi risk ve ödül ilişkisidir. Tamamen güvenli ve kontrollü bir şekilde ilerlerseniz garantili bir seviyede çıkarınız olur. Fakat ne kadar risk alırsanız çıkarlarınız o kadar artma şansına sahip olur. Bunun kötü yanı ise başarısızlıklar ve hatalarda bir o kadar daha ciddi sonuçlara yol açacaklardır. Bu fikri günümüzde yapılan araştırmalara da uygulayabiliriz. Bir yandan en küçük hatada her şeyi mahvedebilirken başarılı olunması durumunda ortaya çıkabilecekler tahmin edemeyeceğimiz kadar farklı yollardan bize katkı sağlayabilir. Tek bir risk bile bizi bir anda o kadar ileriye atabilir ki tamamen kontrollü gidişatımızda adım adım sahip olacağımız her şeye bir anda ulaşabiliriz.

Tabii bu tamamen dikkatsiz olunması gerektiği anlamına da gelmiyor. Risk almak ve düşüncesizce hareket etmek arasında belki fark etmesi zor olan ama inanılmaz derecede önemli olan bir ayrım var. Çok düşük bir ihtimal başarılı olursanız çok daha üstün duruma gelebileceğiniz ama muhtemel başarısızlığınızda her şeyi kaybedeceğiniz bir duruma elinizdekilerin hepsini koymasınız mesela. Araştırma ve gelişimlerde de bu riskler belirli tartımların sonucunda alınmalıdır. Bilinçsizce risk almak sadece sizi, bu konu içerisinde ise hepimizi tehlikeye sokmaktan başka bir işe yaramayacaktır.

Tehlikeli çalışmalar her zaman farkında olarak risk alarak da ortaya çıkmayabiliyor bazen. Cehaletimiz de bu durumda bir rol oynayabiliyor. Mesela seneler önce fosil yakıtların kullanımı bize yararı bakımından mantıklı gelse de şimdi doğaya verdiği ve sonucunda bize verdiği zarardan farklı farklı alternatif arıyoruz. Bu aslında bilinçsizce alınmış bir risk olarak da sayılabilir. Tam olarak ne olduğunu anlayamadığımız bir şeyle fazla uğraşıp kendimize zarar vermiş olduğumuz tartışılabilir.

Gerek kişisel gerek de toplumsal seviyede gelişim sağlayabilmek için rahat ve güvende olduğumuz alandan çıkmamız gerek. Hiçbir başarılı insan tamamen rahat bir şekilde bulunduğu duruma gelmemiştir ve biz insanlar da toplum olarak bu halimize kesinlikle rahatımıza bakarak gelmedik. Ancak zor şartların üstesinden gelerek bir önceki halimizden üstün olabiliriz. Fakat sınırlarımızı bilmeden bu olaylara yaklaşırsak hiçbir zaman ilerleyemeyiz.

(Visited 60 times, 1 visits today)