Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal, pireler berber iken ben anamın beşiğinde tıngır mıngır sallarken eski zamanlarda adı sanı unutulmuş bir köy varmış. Orada hayvanlar yaşarmış. Bir gün Tavuk Osman’ın canı çok sıkılmış arkadaş bulmaya çalışmış gitmiş gitmiş gitmiş karnı çok acıkmış yakınlarda dağ çileği olduğunu hatırlamış. Yolda giderken karşısına bir insan çıkmış ilk korkmuş ama sonra arkadaş olmuşlar. Dağ çileklerini toplayıp yemişler. Karınları çok doymuştu ama bu sefer de Tavuk Osman’ın canı su çekmiş. Yakınlarda bir dere var mı diye düşünmüş ama aklına bir şey gelmemiş arkadaşı insana sormuş yakınlarda bir dere görebiliyor musun diye sormuş arkadaşı insanda hayır hiç göremiyorum demiş aç aç dolaşıyorlarmış. Sonra bir göl bulmuşlar susuzluklarını giderip yola devam etmişler aradan zaman geçtikte Tavuk Osman donmaya başlıyormuş. Arkadaşı insan demiş ki bir ev kuralım mı? Tavuk Osman da evet kuralım demiş. Ev tam 5 yıl sürmüş çalıştıktan sonra dinlenmiş ve artık üşümüyorlarmış. Tavuk Osman ve arkadaşı eve dönmeye karar vermişler. Uzunca bir yol alıp eve varır varmaz uyumuşlar ve mutlu mesut yaşamışlar.