Biz insanlar yaşamı daha kolay hale getirmek ve sorunları ortadan kaldırmak için hep yeni bir şey icat ettik. Her yeni icadımız öncekine göre daha etkili oldu. Geçmişten beri belki de en büyük sorunumuz olan açlık için çözümler aradık. Bunu temeli ise tarımı iyileştirmekten geçiyordu. Verimliliği artırmalıydık ve açlığı bu dünyadan silmeliydik. Bu yüzden gün geçtikçe tarımda kullandığımız teknolojiyi arttırdık ve bu açlık sorununu ortadan kaldırmayı umduk. Bunun beraberinde ürettiğimiz teknolojilerle bazı avantajlar ve dezavantajlar getirdik. Hadi bunları bir çatı altında toplayalım ve inceleyelim…
Tarımda kullanmayı artırdığımız teknolojinin avantajları ile başlarsak, ilk olarak artan verimlilikten bahsetmek isterim. Önceden çiftçiler ekinlerini toplamak için orak kullanırlardı. Tüm tarlayı hasat etmek çok zordu ve saatlerce sürebiliyordu. İnsanların artan ihtiyaçlarıyla birlikte Sanayi Devrimi dünya çapında baş gösterdi ve makineleşme yaygınlaştı. Makineleşmeyle günümüzde tarla hasadında kullandığımız biçerdöver ortaya çıktı. Bu sayede tarlalar daha hızlı ve kolay hasat ediliyor.
İkinci olarak azalan süre ve iş gücünden bahsetmek istiyorum. Eskiden tarla hasatları elle yapılırken bu iş bir sürü insanla birlikte tamamlanırdı. Ayrıca genellikle bu işi bitirmek saatlerini alırdı. Ama Sanayi Devrimi´nden sonra makineleşme yaygınlaştı ve öküzlerin yerini traktör; insanların yerini ise biçerdöver gibi araçlar aldı. Bu araçlar sayesinde harcanan süre ve iş gücü azaldı.
Dezavantajlara gelirsek önce tarım ilaçlarından bahsetmek istiyorum. Çiftçilerin ekinlerini yetiştirdiklerinde karşılaştığı bir sorun olan zararlı böcekleri engellemek için kullanılan tarım ilaçları, her ne kadar kullanılsa da toprağı kirleterek verimini düşürmektedir. Ayrıca tarım ilaçları ne kadar kullanılırsa, ilaçlara maruz kalan böcekler zaman geçtikçe tarım ilaçlarına karşı bağışıklık gösterir. Böylece tarım ilaçları toprağı kirletmekten başka bir işe yaramaz.
İkinci olarak günümüzde kullandığımız traktör ve biçerdöver gibi araçların havaya saldığı karbondioksit gazlarını ele almak istiyorum. Traktör ve biçerdöver gibi araçların tarım sürecini hızlandırdığını ve kolaylaştırdığını gayet iyi biliyoruz. Ama bu araçların havaya saldığı karbondioksit gazını da unutmamalıyız. Kullandığımız araç sayısı arttıkça oluşturduğumuz hava kirliliği artacaktır. Bunun yerine kullandığımız traktörlerin ve biçerdöverlerin elektrikli olanlarını kullanarak oluşturduğumuz hava kirliliğini azaltabiliriz.
Son olarak günümüzde bazı ülkelerde yaygın olan GDO´dan, yani ´´Genetiği Değiştirilmiş Organizma´´ dan bahsetmek istiyorum. GDO´nun amacı daha dayanıklı ve verimli ürünler yetiştirerek toplumun aç kesimlerini doyurmaktır. GDO´nun amaçlandığından başka olarak çeşitli zararlara yol açmaktadır. Bunlara örnek olarak GDO; vücut sistemlerini bozmakta, organlara zarar vermekte, kronik hastalıkların görülme oranını artırmakta, ve birçok tahmin edilemeyecek sonuçlar doğurabilmektedir.