Ülkemizde arkeolojik değere sahip birçok bölge vardır. Bu bölgeler bence çok önemlidir. Çünkü bir ülkede arkeolojik bölge olması demek orada büyük bir tarih yatıyor demektir ve tarih insanoğlunun geçmişi, ataları, gelenekleri, görenekleri ve daha birçok şey demektir.
Şimdi gelip de bana ülkenin ciddi enerji ihtiyacını karşılamak için arkeolojik bölgeyi sular altında bırakmamız gerekmek derseniz. Bütün gücümle karşı çıkarım ve böyle bir olayın olmaması için elimden gelini ardıma koymam. Çünkü enerji ihtiyacını farklı şekillerde farklı çözüm yöntemleriyle karşılayabiliriz. Ama yok olan bir tarihi geri getirmemizin imkânı yoktur. Sular altında kalmış bir arkeolojik bölge demek sular altında kalmış bir tarih demektir.
Tarihe neden bu kadar önem veriyorsun diyorsanız hemen açıklayayım. Bir insanın tarihini biliyor olması onun geleceğe daha sağlam adımlar atmasını, geçmişinden dersler çıkarmasını, atalarının yaptıkları hataları tekrarlamamasını, atalarının yaptıkları iyi davranışları örnek almasını, atalarının yaşayış biçimlerini, onların yaşadıkları zorlukları, yaptıkları savaşları ve daha birçok şeyi insanın gözleri önüne serer. Kısacası tarih, insanın geçmişine ayna tutmasıdır.
İşte arkeolojik bir bölgeyi sular altında bırakmanın sonuçlarının sadece bir kısmını size saydım. Daha bunlar gibi nice sonuçlara da sebep olacaktır. Belki de koskoca bir yüzyılı yok etmiş olacağız. Bu yüzden kesinlikle bu olaya karşı çıkardım.
Enerji ihtiyacını ne yapacağız diyecek olursanız; enerjiyi elde etmek için tek bir yer olmaz da iki yer olur, üç yer olur yine aynı enerjiyi elde etmiş oluruz. Hem böylece tarihimizi de yok etmiş olmayız.