Tarihi Binaların Önemi

Tarihi binalar, bir şehre seyahat ettiğimizde ilk fark ettiğimiz yapılardandır çünkü genellikle çok sık karşılaşırız. Özellikle büyük metropoliten şehirlerde binaların dört bir yanımızı çevrelediğini fark ederiz. Binalar, sadece içerisinde yaşadığımız veya vakit geçirdiğimiz önemsiz yapılar değildir. Etrafında gezindiğimiz bir binanın mimarisi ve tarzı bizim ruh halimizi bile etkiler. Son zamanlarda tarihi ve eski binaların modernize edilmesi çok gündeme geliyor. Bazı insanlar tarihi binaların değerli yapılar olduğu ve korunması gerektiğini savunurken, diğerleri de günümüze ayak uydurmamız gerektiğini düşünüyor.
Öncelikle, binalar bir ülkenin veya ulusun kültürünü yansıtan en önemli unsurlardan biridir. Dünyanın farklı yerlerinde binaların da birbirinden farklı şekilde tasarlandığını ve konumlandığını görürüz. Mesela, Fas’ta olan bir binanın İngiltere’deki bir binayla benzer bir yapıya sahip olmasını bekleyemeyiz. Bununla beraber, şehirlerdeki binaların modern binalara çevrilmesi bu kültür farklılığını ortadan kaldırır. Fas’a giderken görmek istediğiniz otantik binaları göremezsiniz veya İngiltere’deki gotik mimariyi inceleyemezsiniz. Her ne kadar her ulusun birbirinden farklı kültürel özellikleri olsa da, binalar ilk fark ettiğimiz unsurlardandır. Bu yüzden bir şehirdeki en bariz unsurun hiçbir farklılığının olmaması, kültürler arası çeşitliliği de azaltır.
İkinci olarak, tarihi binaların hepsi olmasa da çoğu, turistler tarafından ilgi yoğun ilgi gören binalardır. Örneğin; Notre Dame Katedrali, Buckingham Sarayı ve Topkapı Sarayı tarihi binalardır ve her sene binlerce turist bu yapıları görmek için Fransa, İngiltere ve Türkiye’yi ziyaret eder. Tabii ki de şehirlerdeki tüm binalar örnekteki gibi tarihi öneme sahip değiller. Ancak, şehre gelen turistler şehrin mimari tarzından da etkilenirler çünkü tarihi binalar bir şehre özel bir ambiyans verir. Tarihi binaları sadece modernleştirmek değil aynı zamanda yıkmak turistlerin gezmeye geldikleri birçok faktörden de kurtulmak demektir. Bilindiği üzere de turistler, özellikle de zengin tarihli ülkeler ve şehirler için verimli bir para kaynağıdır. Bu eski binaların yıkılması sadece tarihi bir kayba değil, aynı zamanda ekonomik bir zarara da yol açar. Özellikle ekonomisinin büyük çoğunluğunu turizmden sağlayan ülkeler için bu durum çok sıkıntılıdır.
Gördüğümüz üzere, tarihi binaların hem yerliler hem de turistler için çok önemli bir yeri var. Binalar eskidikçe restorasyon gibi orijinalliğini kaybettirmeyecek işlemlere maruz kalabilir ancak onları modernleştirmek, daha da kötüsü yıkmak ve yerine yeni binalar dikmek bir şehrin sahip olduğu ambiyansı kaybetmesine sebep olacaktır. Zaten çok nadir gördüğümüz bu binaları yıkmak yerine, onları korumaya çalışmak ve onlara iyi bakmamız gerekmektedir. Böylece hem kültürümüze sahip çıkmış oluruz hem de bir şehrin orijinalliğini kaybetmemesini sağlarız.

(Visited 273 times, 1 visits today)