28 Ekim 1923 akşamı Mustafa Kemal Paşa’nın Çankaya Köşkü’nde verdiği akşam yemeğine ben de davet edilmiştim. Tabii ki ülke için tarihi bir geceye tanıklık edeceğimi bilmiyordum. Köşke vardığımda Paşa’nın misafirleri ülke yönetimiyle ilgili sohbet ediyorlardı. Mustafa Kemal Paşa ise sessizce masa etrafında hararetle sohbet eden konuklarını dinliyordu. Latife Hanım ise tarihe geçecek bu gecede yemeğin kusursuz olması için sık sık mutfağa gidip geliyordu. Sofradaki sohbetin yarattığı uğultuyu kesmek için Mustafa Kemal Paşa aniden önündeki bardağa elindeki bıçakla hafifçe vurdu. Bir anda herkes konuşmayı keserek merakla ona döndü. Paşa bizlere baktı, bir an sessizlik oldu ve sonra köşkün salonunda tarihe geçecek o sözleri söyledi; “Efendiler! Yarın, Cumhuriyet’i ilan edeceğiz!”
Hepimiz şaşkınlık ve heyecan içinde Mustafa Kemal Paşa’ya bakıyorduk. Çünkü Cumhuriyet fikri hiç daha önce dile getirilmemiş ve bu kadar net bir kararla söylenmemişti. Paşa kaşlarını çatmış, bizlerin nasıl tepki vereceğimizi bekliyordu. Kısa süren şaşkınlık ve sessizlikten sonra bir anda alkışlar yükselmeye başladı. Ayağa kalktık ve coşkuyla ertesi gün olacakları konuşmaya başladık. Sabaha kadar anayasa maddeleri ile ilgili çalışıldı. Ertesi gün 29 Ekim 1923’de Cumhuriyet’in ilanı TBMM’de oy birliğiyle kabul edildi.