Tarih dersi, öğrenciler tarafından en çok ilgi duyulan derslerden biridir. Yoğun ders programlarında öğrenim gören öğrenciler, gün içesinde matematik, fizik, kimya, vb. birçok sayısal dersi anlamaya çalışırken tarih gibi gerçekten keyifli bir ders insana ilaç gibi geliyor. Çünkü tarih dersi birçok öğrencinin ortak ilgi alanlarını içeriyor. Ülkemizin ve diğer ülkelerin tarih boyunca yer aldığı savaşlar, savaşlarda tarihe geçen kahramanlar, padişahlar, Anadolu’da medeniyet kurmuş uygarlıklar, bu uygarlıkların Anadolu’ya giriş hikayeleri ve yıkılmalarına neden olan savaşlar vb. konular her sene tarih dersinde karşımıza çıkıyor. Peki neden hep savaşlar işleniyor? Tarih sadece savaşlardan mı ibaret?
Hiçbir devlet ayırt etmeksizin neredeyse her ülkenin tarihinde devletin yönetimini, ekonomisini, kültürünü ve hatta inancını etkileyen savaşlar olmuştur. Tabii ki durum da tarih kitaplarında savaşların nedenlerini, sonuçlarını, savaşın nasıl geliştiğini anlatmayı, tarih dersinde savaşlara ve kahramanlara yer vermeyi ve öğrencilere milliyetçilik duygusunu aşılamayı gerektiriyor. En önemli örneklerden biri Türk tarihindeki önemini asla yitirmeyecek olan Kurtuluş Savaşı’dır. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, elimizdeki kısıtlı silah, yiyecek ve askerler ile o dönemin en gelişmiş ülkelerinin kullandığı son teknoloji silahların mermilerine göğsümüzü siper ettiğimiz bu savaşa tarih dersinde yer vermemek gerçekten de kabul edilebilir bir şey değil. Evet, savaşlar tarih dersinin olmazsa olmazı diyebiliriz. Fakat ülkelerin tarihinde sadece savaşlar yok. Tarih dersinde savaşlar tüm cepheleri ile, nedenleri ve sonuçlarının en ayrıntılı haliyle ve her konuda derine inerek anlatılıyorken, ülkemizin bilim ve sanat gibi alanlardaki belki de dünya tarihine geçebilecek çalışmalarına ya yer verilmiyor ya da birkaç paragraf ile kabaca anlatılıp geçiliyor. Örneğin ders kitaplarında Karahanlı Devleti ve Büyük Selçuklu Devleti gibi eski Türk medeniyetlerinin yer aldığı birçok savaş ayrıntılı bir biçimde verilirken, inandıkları Mani dini yasakladığı için hüküm sürdüğü yıllar boyu savaşlardan tamamen uzak kalan ve böylece yerleşik hayata geçip bilim, sanat, ticaret ve edebiyat gibi alanlarda o döneme göre bayağı gelişen Uygur Devleti’nden çok az bahsedildiğini görürüz.
Ders kitaplarında savaşlara verilen önemin bilim ve sanatın önüne geçmesi, sadece öğrencilerin öğrenimlerine etki etmiyor. Aynı zamanda insanların genel kültür seviyesinde de değişimlere yol açıyor. Mesela Fatih Sutan Mehmet, neredeyse herkes tarafından İstanbul’u fethetmesi ile bilinirken, Fatih Sultan Mehmet’in bilim adamları ile bilimsel çalışmalar yaptığı pek bilinmez. Yani bizim tarihimiz sadece savaşlardan ve fetihlerden ibaret değildir. Tarih dersinden savaşlar kaldırılsın demiyorum ama savaşlar ile ilgili verilen ayrıntılar biraz azaltılıp tarihteki bilim ve sanat alanlarında yapılan çalışmalara verilen yerin artması gerekiyor.
TARİH SAVAŞ MI DEMEK?
(Visited 64 times, 1 visits today)