Sabah güneş ışıklarıyla beraber,ne kadar susadığımı hatırlayarak uyanıyorum. Ailemiz ile beraber bugün su aramaya gideceğiz. Yağmur mevsiminin bitmesiyle beraber su bulmakta çok zor artık, tek tatlı su kaynağımız kuruyarak yok oldu bu yüzden kalıcı bir su kaynağı bulmak zorundayız.
Aileme bakınca hepsinin yüzünde garip bir ifade olduğunu görebiliyorum ama ne olduğunu sormak gelmiyor içimden, suyu ağaçlık alanlarda bulmanın daha kolay olacağını düşünüp ormanlık alana doğru yöneliyoruz. Bu yürüyüş hiç de kolay olmuyor sıcaklığın artmasıyla ayaklarım yanıyor toprağa her bastığımda. Ormanın içine girdiğimizde bazı meyveler görüyoruz- daha önce hiç görmediğim -bu meyveleri yararlı olacağını ve içinde bol miktarda su bulunduracağından dolayı topluyoruz. Meyveleri toplamaya o kadar yardım etmesem de ailemin yüzünden akan terleri ve yorgunluklarını görebiliyorum. Bizde ufak bir piknik yapmaya karar veriyoruz.
Tabii piknik yapmak için bulduğumuz suyun yanına biraz da yiyecek lazım bunun için ailemin erkek bireyleriyle beraber nehir kenarında balık yakalamaya gidiyoruz. Nehire geldiğimizde balık yakalamadan önce babam güneşten korunmam için bana nehir yatağında bulduğumuz çamurdan bir koruma aracı yapıyor (güneş kremi). Bunu her zaman çok sevmişimdir. Bu korumadan sonra nehir kenarındaki ağaçlıklarda, balık avlamak için av malzemeleri hazırlıyor babamlar. Biz küçüklerde nehri inceliyoruz , nehri ürkütmeden. Av malzemelerini 
hazırlandıktan sonra işe başlıyoruz.
Nehir bizim başlıca yemek kaynaklarımızdan ama kötü anılarımız da var. Bir aile üyemiz susuzluktan dolayı nehirden su içmişti ama nehirde bakteriler olacağını bilmiyordu. Ardından garip bir hastalığa yakalanmıştı gözlerimizin önünde hiçbir şey yapamadan ölmüştü. Ondan ötürü bizde bilmediğimiz kaynaklardan su içmeyi bırakmıştık. Balık tutarken aklıma hep o gelir aklıma ancak babamlar onu unutmaya çalışıyormuş gibi.
Babamlar balık tutarken onları izlemeyi çok seviyorum ve her zaman ki gibi yeterince balık avlaya biliyoruz. Kamp alanına geldiğimizde ateş yakılmıştı , balıklarda piştikten sonra güzel bir ziyafet çekmiştik bu sefer bana normalden daha fazla balık düşmüştü ilk defa neredeyse yarım bir balık yemiştim bu inanılmazdı. Hava karardığından orada bu geceyi geçirmeyi planladık çok mutluydum.Sabah uyandığımda ise farklı bir atmosferle karşılandım yanımda kimse yoktu ama çok mutluydum , karnım toktu ve susuz da değildim çok rahat bir şey giyiyordum çok rahattı…
O gece biraz su uğruna zehirlenip hayatını kayıp eden tüm kabile üyeleri bazı kabileler tarafından bulunmuş ve tedavi edilemeden hayata veda etmişlerdi .