TABLO

Bir tablonun önünde duruyordum, gözlerim tabloya odaklanmıştı. İlk bakışta sıradan gibi görünen bu resim, zamanla beni başka bir dünyaya götürmeye başladı. Tabloyu yakından inceledikçe kendimi bu dünyada buldum. Gökler berraktı, güneş hiç batmıyordu. İnsanlar birbirine sevgiyle yaklaşıyor, her köşe başında dostluk ve anlayış vardı. Ağaçlar büyürken doğa ile uyum içinde yaşamayı öğrenmiş insanlar, çevreyi koruyor ve her canlıya değer veriyordu. Çocuklar sokaklarda gülerek koşuyor, yaşlılar ise huzur içinde yaşıyordu.

Etrafımda her şey dengeliydi. Teknoloji doğaya zarar vermiyor, bilgelik ve sevgi her yere yayılıyordu. İnsanlar arasında savaşlar değil, iş birliği vardı. Bu dünyada mutluluk ve barış, herkesin ortak amacıydı. Tabloyu biraz daha izledikçe bu dünyanın gerçek olmasını dilemeye başladım. Belki de hayalini kurduğum dünya, bir gün bizim de dünyamız olurdu.

Tabloya biraz daha baktım, o tabloyu yapan kişiye bakmak için eğildim ve yazıya baktım. Yazıda benim ismim yazıyordu. Şaşırmıştım, ben böyle bir tablo çizmemiştim. Ben bir ressam bile değilim, resim çizmem ki. Sonra bu müzenin isminin “Hayal Müzesi” olduğunu hatırladım. Benim gibi birçok insan bu müzede kendi hayal dünyasına bakıyordu.

(Visited 2 times, 1 visits today)