Merhaba. Ben Güney Afrika’da yaşayan dokuz yaşındaki bir kızım. iki erkek kardeşim var, en küçükleri benim. Ailecek fakiriz, çok ama çok açız ve gerçekten yemek ve temiz su bulmak acayip zor. Her gün en fazla bir öğün yiyebiliyoruz, bazen tüm gün aç bile kalabiliyoruz. Paramız yok, giyebileceğimiz ayakkabımız ve kıyafetimiz çok az. Bir günümüz nasıl mı geçiyor peki?
Sabah uyandığımda çok susuyorum. Fakat içecek temiz suyumuz olmadığı için; her sabah ya kirli su içiyoruz, ya da temiz su için olan göl veya nehirlere gidiyoruz. Bazen annem biz kalkmadan temiz su getirip bize sürpriz yapıyor, çok seviniyoruz.Böyle bir annemiz olduğu için çok şanslıyız. Babam bizi biz iki yaşımızdayken terk etmiş, bu yüzden annemizle birlikte hayata tutunmaya çalışıyoruz. Bize verilebilecek en güzel hediye ise temiz ve bol mineralli su. Yemek yemeden üç gün dayanabilirim ama su içmeden iki saat bile dayanamam. Sabah kalktığımda ise ilk işim su içmek oluyor. Ardından annem ve kardeşlerimle ekmek ve yumurta yiyoruz. Annem özel günlerde, karne günleri veya bayramlarda sadece, sosis de pişirir bize.
Öğlen annemizle beraber oyunlar oynarız. Ayrıca kendisi emekli ilkokul öğretmeni olduğu için unutmadığı dersleri bana öğretiyor, birebir özel ders gibi yani. Ama ben ortaokula geçtiğimde bana ders anlatacak öğretmenim olmayacak. Para desteği istiyoruz ama henüz bir destek gelmedi. Ağabeylerim de ilkokul bilgileriyle kalmış, ikisinin de ortaokulda olması gerek ama paramız olmadığı ve oturduğumuz civarda öğretmen olmadığından gidemiyorlar. Annemle ders yaptıktan hep birlikte evi temizleriz, fakat kısa sürer. Çünkü evimiz hepimizin sığdığı ama fazla küçük olan bir ev. Öğlen yemeğinde ise yeterli malzememiz varsa bize içecek olarak Keifi Çayı yapar. Beraber çayımızı içer ve biraz marketten aldığımız atıştırmalıkları yeriz.
Akşam ise anneme akşam yemeği için yardım ederim. Genellikle bize Chakalaka & Pap yapar, kısmen baharatlı pilav gibidir ama beyaz mısır unundan yapılır. Tadı lezizdir ve fazla malzeme gerektirmez. Hem bütçemize uygun bir yemek, hem de enfes bir tadı olan geleneksel yemektir. Yemek yedikten sonra annemin bana kendi hazırladığı etkinlikleri yaparım, ağabeylerim de bana yardımcı olurlar. Saat dokuz gibi yatmaya hazırlanırım. Dişlerimi fırçalar, anneme ve ağabeylerime sarılır ve uyurum.
İşte benim bir güzel günüm. Ne kadar az aç ve susuz isek o kadar mutlu oluyoruz işte. Hayatta kalmak gerçekten çok zor. Umarım bir gün talih kuşu başımıza konar ve bizi bu açlık ve susuzluktan kurtarır, daha doğrusu bu durumda olan herkesi kurtarır. Biz neden mi hala hayattayız? Çünkü elimizdekinin kıymetini çok iyi biliyoruz.