Akşam olmuştu. Yatağımda dönüp duruyor bir türlü uyuyamıyordum. Canım çıkıp dışarıda bir şeyler yapmak istiyordu. Yatağımdan kalktım. Odamda biraz dolaştım ve sonunda dışarı çıkmaya karar verdim.
Önce annemin ve babamın uyuduğundan emin oldum. Çantamı hazırladım. İçine gereken şeyleri koydum ve sessizce sokağa çıktım. Dışarıda kimse yoktu, her yer çok sakindi. O an çok mutlu oldum. Tek başımayken ve kimse yokken istediğim yerde istediğim şeyleri yapabilirdim. Ana caddeye çıktım. Yolda yürümeye başladım. Etrafta değişik görünümlü evler vardı. Bir ev ayni bizim eve benziyordu sadece kapısında “Girilmez” tabelası vardı. Bu kapının ardında ne olduğunu merak ettim. Kapıyı ittim ve içeri girdim. İçerisi çok karanlıktı ve değişik sesler geliyordu. Birden ışık açıldı. Etrafta değişik kutular vardı. Birinde annemin isminin yazılı olduğunu gördüm. Bu, bana çok garip gelmişti. Kutuyu açtım, bir de ne göreyim, yavru bir köpek. Annemin bana böyle bir sürpriz yapacağını hiç düşünmemiştim. Yarın benim doğum günümdü. Köpeği kucağıma alıp biraz okşadım. Sonra kutuya geri koydum ve kapağını kapattım. Yanıma aldığım makasla karton kutuda bir delik açtım. Işığı ve kapıyı kapattım. Eve geri koştum. Hemen pijamalarımı giydim ve yatağıma girdim. O gece çok güzel uyudum. Sabah kalktığımda annem elinde bir kutuyla duruyordu. Yatağımdan kalktım ve anneme kutuda ne olduğunu sordum. Sonra dün gece neler olduğunu hatırladım. Tam annem bana kutunun içinde ne olduğunu söyleyecekken ben anneme söylememesini ve parti masasında açmak istediğimi söyledim. Parti masasında herkes beni bekliyordu. Kuzenlerim, babam, arkadaşlarım, anneannem. Güzel ve uzun bir elbise giymiştim. Önümde üç katlı bir pasta vardı. Herkes “iyi ki doğdun” şarkısını söylüyordu. Dilek tuttum ve mumları üfledim. Sonra oyunlar oynadık ve eğlendik.
Sıra hediyeyi açmaya geldi. Hediyeyi açtığımda içinden dün gördüğüm yavru köpek çıktı. Köpeği kucağıma aldım ve sevdim. Anne ve babama teşekkür edip sarıldım ve hep birlikte fotoğraf çekindik. Parti bitince herkes eve dağıldı. Ailemle baş başa kalınca birlikte sohbet etmeye başladık, ne kadar mutlu olduğumu anlattım. O mutlulukla güzelce uyudum.