SÜRPRİZ

Sabah sabah bir patırtı bir karmaşayla uyandım odama güneş ışınları perdeden giriyor adeta tatlı tatlı gülümsüyorlardı. Kapı çalmıştı sanki ama açan yoktu evde annemler yoktu sanırım işe gitmişlerdi. Alacaklı gibi kapıyı çalmaya devam ettiği için sinirlenip kapıyı açtım açar açmaz sitedeki çok yakınım olan Ali, karşımda durmaktaydı. Hemen akşam saat altı gibi onunla gelmem gerektiğini söyledi acelesi de var gibiydi söyleyip hemen asansöre bindi ve gitti. Ne olduğunu doğru düzgün anlayamamıştım bile sadece akşam altı da geleceğini anlayabilmiştim neden olduğuyla da hiçbir fikrim yoktu açıkçası bende o sırada kahvaltımı yaptım tam derse oturacakken telefonum çaldı arayan gizli numaraydı tam açacakken kapattı. Tuşları yanlış çevirmiş olmalıydı. Kahvaltıdan sonra kendime bol köpüklü Türk kahvesi yapmaya başlıcaktım ki kapı çaldı yine açtığımda kimse yoktu kapıda galiba çocuklar eğlenmek için yapmıştı.Çünkü geçen sene yine bu zamanlar sabah sabah çocuklar bütün zillere basıp kaçmıştı herhalde yine onlar basmıştı ama mahallenin çocukları öyle iyimser öyle tatlılardı ki ama eğlenmek için yapmadıkları şey yoktu. Ama her zaman kapımı çalarlar bir isteğim var mı yok mu sorarlardı. Cidden çok iyi çocuklardı,bazen eve çağırır birkaç bir şey ikram ederdim.Tatil olduğundan biraz daha geç kalkmıştım bu sefer uykumu almıştım resmen bomba gibi hissediyordum kendimi ama tek sıkıntı birazcık derslerin birikmiş olmasıydı. Onu da altıya kadar halletmem lazımdı ama yetiştirirdim çünkü yetişemeyecek gibi değildi. Yine her zaman ki gibi en iyi olduğum dersten başladım ve kötüye doğru gittim. Konularda eksiğim yoktu yalnızca biraz soru çözmem lazımdı onu da sınavlara kadar yavaş yavaş halledecektim. Düzenli bir şekilde çalışmaya başladım arada sırada mola verip telefona bakıyordum. Kafa dağıtmak için oyun oynuyordum gayet de işe yarıyordu. Saate baktığımda saat beş buçuk olmuştu. Zaman çok hızlı geçmişti nasıl geçtiğini anlamadım bile hemen altı oluvermişti. Ali birazdan gelir diye bırakıp eve gelince devam etmeyi düşündüm zaten çok az bir yer kalmıştı onu da eve gelince rahatlıkla yapardım. Hemen üstümü değiştirip hazırlanmaya başladım tam o sırada kapı çaldı. Daha hazırlanmamıştım Aliyi içeriye buyur edip odama hazırlamaya gittim. Beş dakika sonra evden çıktık. Sağlı sollu ağaçlık alanlardan geçtik ormanlık gibi bir yere gidiyorduk ne olduğunun hala farkına varamamıştım. Sonunda arba stop etti sanırım gelmiştik ama etrafta ne bir bina ne bir şey vardı buraya neden geldik burada ne işimiz vardı en ufak bir fikrim bile yoktu. Daha sonra yavaşça ormanlık alana girdik ama Ali hala ne olduğunu söylemiyordu giderek daha da meraklanıyordum. Olduğum yerde durdum yüzüme bakıp biraz daha içeri girmemiz gerekiyor diyince geri döndüm ne olduğunu söylemiyordu çünkü ve giderek sinirleniyordum. Gelirim ama bir şartım var dedim. O da yolda giderken anlatacağını söyledi. Daha sonra biraz daha içeriye girdik tam söyleyeceği sırada aniden yüzüme bir pasta indi, kafama rengarenk kağıt parçaları yağıyordu ne olduğunu anlamamıştım meğersem bugün doğum günümmüş nasıl unuttuğumu anlayamadım aşırı yoğun bir gün ve sabah geçen yoğunlukla unutmuştum.

(Visited 48 times, 1 visits today)