Şimdi düşünüyorum da yolda giderken açlıktan bayılmak üzere olan bir çocuk simit tezgahından simit çalmaya çalışıyor. Gözlemliyorum, yürüyüşe çıktığım için üzerime para almamışım. Başını okşayıp ben alıyım desem üzerimde para yok. Aman, bir simit değil mi altı üstü, desem ona yardım etmeliyim; ben çalayım karnını doyurayım nasılsa ucuz suç sayılmaz. Hem birini açlıktan kurtarırım hem yakalanmamak için hemen kaçarım, ben eminim çocuktan daha hızlı koşarım, gibi bir senaryo kafamda belirdi ama ben bunu yaparsam minicik çocuk bunun normal bir şey olduğunu düşünüp aynı hatayı defalarca tekrar edecek ve her seferinde suç işlemiş olacak. Bende aynı şekilde suç işlemiş olup gözünün önünde suçu normalleştirmiş olacağım yani hiçbir şekilde yardım etmek için bile olsa suç işlenmemesi gerekir. Senaryoyu değiştiriyor ve çocukla muhabbete başlayıp benimle eve kadar yürümesini onun karnını doyuracağımı söyleyip ikna ederim. Evden paramı alır onunla birlikte yemek yiyebileceği bir yere gider çocuğa eşlik ederim, yapmaya çalıştığının çok büyük bir suç olduğunu ve hayatının her evresinde bu suçun karşısına çıkacağını zor durumda kaldığında yakınlarından büyüklerinden yardım istemesi gerektiğini anlatırım. Suçun büyüğü küçüğü olmaz bir şey suç olarak addediliyorsa kanunlar tarafından bu değişmez suçtur.
SUÇUN BÜYÜĞÜ KÜÇÜĞÜ OLMAZ
(Visited 66 times, 1 visits today)