Bir ülkede hapishane sayısının arttırılmasından ise suç oranını azaltacak kanunların çıkarılması gerekir. Öncelikle insanlar ne için suç işlerler? Bu konuyla ilgili yapılan bir araştırmanın sonuçları şöyle;
-Bilgisizlik,
-Eğitimsizlik,
-Çevre baskısı sonucu kendini gösterme çabası,
-Korku,
-Nefret,
-Kavga ve şiddet içinde büyümek,
-Çaresizlik,
-Bilinçsizlik,
-Cehalet,
-Genetik faktörler…
İnsanların kişiliğinin %70’i 3 yaşına kadar oluşmaktadır. Burada en etkili etken ailedir. %30’u ise sonradan çevrenin etkisiyle oluşmaktadır. İyi bir aile eğitimi almış, sevgi, saygı ve anlayış içerisindeki bir aile ortamında büyüyen çocuklar suça eğilimli olmazlar.
İnsanlar suçlu olarak dünyaya gelmezler. Örneğin; ”WHO AM I” filminde bu konuya değiniliyor. Filmde hiç suça bulaşmamış ana karakter, bir grup kişiyle tanıştıktan sonra onlarla birlikte suç işlemeye başlıyor. Başka bir örnek de gerçek yaşamla ilgili; Yine daha önce hiç suç işlememiş bir kadın, kendisini tehdit ederek tecavüz etmeye kalkan bir adamı öldürdükten sonra kafasını keserek köy meydanına atmıştır. Dışarıdan bakıldığında vahşice görünen bu olay aslında bir nefsi müdafaadır. Bu olaydan da anlaşılacağı üzere çaresizlik bazen insanları suça itebiliyor. Asıl suçu işleyen kişi, ölen kişi olduğu halde kadın adam öldürmekten hapse atılıyor.
Cahil toplumlarda suç işleme eğilimi daha çok görülür. Bu insanlar daha pervasızca davranabilirler. Sonunu hesap etmezler; o kişiye, ailesine ne kadar zarar verdiklerini umursamazlar. Hatta zararı sadece fiziksel olarak düşünürler. Gerilerinde hiçbir zaman aslında yaşayan bir ölü bıraktıklarını anlamazlar. Bu kişilerin bilinç düzeyi yükseltildiğinde suça eğilimleri de o derece azalır.
İnsanlar nefret duydukları kişileri, düşünceleri, eğilimleri ortadan kaldırmak isteyebilirler. Bu, hoşgörüsüzlüğün bir sonucudur. Tüm insanlara, küçük yaştayken hoşgörü üzerine eğitim verilirse kin ve nefret ortadan kalkar. Dolayısıyla suç işleme eğilimleri de azalır.
Bazı suç işleyen insanların suç işleme nedeninin genetik yapıyla ilgili olduğu saptanmıştır. Bu durumun nedeni kromozomlardaki ayrılmama sonucu ortaya çıkan anormalliktir. Bu kişiler vahşice ve zekice seri cinayetler işlemektedirler.
Ülkemizde zaman geçmiyor ki bir çocuk istismarı haberiyle daha karşılaşmayalım. Taciz eden kişilere ya ceza uygulanmıyor ya da yeteri kadar ağır olmuyor. Hepimiz de biliyoruz ki, ceza verilse ve yeteri kadar ağır olsa caydırıcı olacaktır. Bu konuyla ilgili yeni bir yasanın çıkması bekleniyor. Bugüne kadar konulan yasalar yeterli olmadı. Bu nedenle hapishane sayıları arttırıldı. Fakat suçu azaltmadı. Tam tersine suç devamlı bir şekilde artış gösteriyor. Buradan çıkarılacak sonu ise; yeni hapishane kurulmasının suç oranını azaltmada etkisi olmaz.