Suç Ve Yasalar

Dünyamızda her yıl milyonlarca suç işleniyor.Peki bu suçlar neden işeniyor bu suçların işlenmemesi için kurallar ve yasalar yok mu?Acaba insanlar bu suçları kendi istedikleri için mi işliyorlar yoksa onları kısıtlayan bu kurallar yüzünden mi?
Tabii ki bu suçtan suça göre değişir fakat genellikle bunun cevabı kısıtlamalardan yani yasalardan dolayı işlenmesidir.Bir insan ne kadar kısıtlanırsa o şeyi yapmak istemez.Bunun en basit örneği şu ki eminim ki şuan bu yazıyı okuyon herkes zamanında lise okumuştur.Hiç düşündünüz mü sizce neden biz,bize lisede zorla okunacak denen kitapları okumuyorduk.Bunun cevabı çok basit dediğim gibi ordaki ”zorla” kelimsesi eğer ki siz bir insanı o konuda zorlarsın ve ona karşı kurallar koyarsanız insanın o işi yapma isteği düşüyor.

Yani demek istedim şey şu bir insanları kısıtlamak veya kurallar koymak yerine eğer ki insanları eğitirseniz ben buna eminim ki suç oanları düşecektir.çünkü insan yaptığı hareketlerde bir mantık altyapısı yoksa, onu zorunda olduğu için yapar ve ilk fırsatta kendi özüne döner. yani bunlar ceza ile olacak şeyler değillerdir. Amerika’da idam cezası olan yerlerde idam cezası olmayan yerlere göre her zaman daha fazla cinayet gibi yüksek olmuştur benim hipotezime göre suç işlemek için ölümü bile göze alan insanlar vardı ve hep olacaktır, çünkü bazen hayat ölümden daha ağırdır.

şahsen ben barışın şiddetle gelemeyeceği taraftarıyım, barış için barıştır, şiddet hiç bir zaman çözüm olmaz. çünkü şiddet yada “katı yasalar” barışı sağlayamaz. barış bir varış noktası değildir barış bir süreçtir. eğer ki katı yasalar yada idamlar gelirse bu sefer devlet sürekli suç işleyen taraf olur. Cengiz Han döneminde adam öldüren idam ediliyordu, tecavüz eden idam ediliyordu, borcunu ödeyemeyen idam ediliyordu, yapılan suçlarda ağır-yüksek-orta gibi şeyler yoktur, sürekli idamlar vardı. insanlar belli bir süre sonra korkudan hiç suç işleyemez olmuştu çünkü devlet o kadar çok suç işliyordu ki insanlara sıra gelmiyordu.

katı kurallar adaletsizliklere, zorbalığa ve suçu olmayan kişilerin ölümlerine yol açar. adaletsizlik olan yerde her zaman tedirginlik ve huzursuzluk vardır, mutluluk ve barış yoktur. e bu durumda halk devrim yapmaz mı? iç savaş tetiklenmez mi? insanlar güvenmeleri gereken kişilere savaş ilan etmez mi? gün gelir zorbalar hesap vermek zorunda kalır, inanıyorum ki kalacaklar.

Kısacası Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ünde dediği gibi ”Hayatta en hakiki mürşit ilimdir. Milli eğitimde süratle yüksek bir seviyeye çıkacak olan bir milletin, hayat mücadelesinde maddi ve manevi bütün kudretlerinin artacağı muhakkaktır. Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder”.eğitim, eğittim eğittim…

(Visited 106 times, 1 visits today)