Stres; anlık hissedilen, tehlikeli veya mücadele gerektiren durumlarda ortaya çıkan endişeyle oluşan duygusal bir tepkidir. Herkes bilir ki stresin birçok kaynağı olabilir. Bu kaynaklar insanın yaşına, iradesine ve olaylara karşı verdiği tepkilere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Stres genellikle insanın o andaki ruhsal dengesiyle oynar ve bunun sonucunda insan doğru karar verme yetisinde büyük bir problem yaşar. Bizim amacımız bu kaynakları tespit edip ona karşı önlem almaktır dolayısıyla stres olmamızı engellemektir. Peki biz bu kaynakları nasıl bulabilir ve bulduysak bile stres olmayı ne yaparak engelleyebiliriz? Gelin, size bunu anlatayım.
Stres olduğumuzda kalp çarpıntısı, terleme veya idrara sık çıkma gibi semptomlar gözlemlenebilir. Bu, sempatik sinir sisteminin devreye girmesindendir. Bu sistem stres olduğumuzda sinir sistemimizin etkinliğini arttırır. Bizim stres kaynağını bulmak için yapmamız gerekense sempatik sinir sisteminin ne zaman aktif olduğunu bulmaktır. Mesela bir mülakata çıkacaksınız ve “Acaba yanlış kelimeler kullanır mıyım?” gibi düşünceler zihninizden çıkmamakta ısrar ediyor. İşte sempatik sinir sisteminin aktifliğini gösteren bir bulgu. Bu şekilde hangi durumla karşı karşıya kaldığımızda stres olduğumuzu tespit edebilir ve kaynakları kolayca belirleyebiliriz.
Kaynakları bulduğumuzda ikinci aşamaya geçebiliriz: Stresle başa çıkma. Bunun için bazı yöntemler vardır, en yaygını ise bu problemle yüz yüze gelmektir. Çünkü bir şeyle ne kadar çok karşılaşırsanız, ona o kadar alışırsınız. Sınavlara girerken en başta bir kaygı olabilir fakat deneme sınavları bunun için bulunmamış mıdır zaten? Birçok kez deneme sınavına giren öğrenci artık bu duruma alışır ve gerçek sınavda içi rahat eder. İstisnai durumların olabileceği ise gözden kaçırılmamalıdır. İkinci bir yöntemse, sağlıklı ve düzenli bir yaşamdır. Yeterli ve programlı uyku, sağlıklı beslenme, olabildiğince az ara öğün gibi önemli noktalar stres seviyenizi düşündüğünüzden fazla düşürür. Bir diğer çözüme bakarsak zaman yönetimi en etkili olanlardandır. Hobilerle kafa dağıtmak, aile fertleriyle veya arkadaşlarınızla vakit geçirmek kısacası sosyalleşmek sizi rahatlatabilir. Eğer verdiğim çözümlerin hiçbiri işe yaramadıysa psikolojik destek almak en mantıklı çözüm olabilir. Bir terapist stres olduğumuz konuda bize yardımcı olabilir ve hedefe ulaşmamızda etkili bir rol oynayabilir.
Tekrarlı bir şekilde yaşanan stres insanın ruhsal dengesinin çalışma prensibini bozabilir ve sonucunda anksiyete oluşabilir. Bu sebeple erkenden önlem alınıp problemin çözülmesi mühimdir. Aynı zamanda stres bir tek insanın kendisini etkilemekten öte, bireyin etrafındaki insanları da huzursuz edebilir ve üzebilir.
Sonuç olarak stres gündelik yaşamımızı etkileyebilir ama olayı kafamıza takmak stresin etkisini büyüten en önemli sebeplerden biridir. Bundan dolayı yapmamız gereken işte kötü şeylerin yaşanacağını düşünmememiz gerekir. Zihniniz hala bu mevzuyu düşünüyorsa da aklınıza Mevlana’nın şu sözü gelsin; “Sıkıntılar gecedir. Dinlen kederlenme, sabah elbet olacaktır.”