Öncelikle “spor mu daha önemlidir yoksa sanat mı?” Sorusuna tek cevap vermek isteyeceğim durum bir okula ikisinden birinin yapılmak istendiği durumdur. Çünkü bu durumun dışında spor ve sanat kesinlike karşılaştırılmaması gereken iki ayrı daldır. Bir okulda ben kesinlikle ikisinin de olmasını daha uygun görüyorum fakat bu ikisinden yalnızca biri yapılacaksa, sanat merkezini spor kompleksine tercih ederim.
Okullardaki spor komplekslerinde, öğrenciler genellikle 2 ders saati (80 dakika) boyunca spor öğretmenlerinin gözetimi altında serbest bırakılırlar. Öğrenciler serbest bırakıldıklarında genelde herhangi bir spor dalı seçip maç yaparlar. 2 ders saati süresince maç yapmanın öğrencilere büyük bir fayda sağlayacağını düşünmüyorum ki bu durum bir öğretmen gözetimi altında bir spor dalı hakkında çalışma yapmakla aynı. Bunun temel nedeni ise öğrencilerin zaten teneffüs saatleri içerisinde arkadaşlarıyla futbol, basketbol veya voleybol maçı yapmalarıdır. Ülkemizdeki okulların çoğunda öğrenciler serbest bir şekilde arkadaşlarıyla teneffüs saatlerinde yaptıkları gibi maç yaptıkları için, spor kompleksleri yerine, öğrencileri daha yaratıcı düşünme yönünde sürükleyen sanat merkezlerinin yapılması bence çok daha etkili olacaktır. Sanat merkezlerinde öğrenciler okuldaki yorgunluklarını atarken aynı zamanda birçok aktivitede yer alarak yeni sanat dalları öğrenirler. Ülkemizde maalesef sanata verilen değer çok fazla değil. Sanata değer veren bir kitle, ülkemizi gelecekte ülkemizi şu an içinde olduğundan çok daha iyi bir konuma getirecektir. Sanatla iç içe olan bir topluluk, her zaman daha yaratıcı düşünür, olaylara geniş açıyla bakar ve zihinleri her zaman yeni şeylere açılır. Sanat, öğrencilerin sosyalleşmesinde büyük rol oynar. Örneğin bilgisayar ile çok fazla vakit geçiren bir öğrenci, herhangi bir sanat dalıyla uğraşarak bilgisayardan uzaklaşabilir, yeni dünyalar keşfedebilir. Müzik aleti çalmak, öğrencileri büyük oranda rahatlatacaktır. Müzikle uğraşan bir insanın asla sıkılmayacağını düşünüyorum. Müzik aleti çalan bir insan, dinlediği müziklere çok farklı yönlerden bakacaktır. Bir insanın hiçbir sanat veya spor dalıyla ilgisi yoksa, hayattan zevk alamaması ve sürekli sıkılması gayet normaldir. Bence bir insan küçük yaşta bir sanat dalına ilgi gösterip ileride “ben bunu çok iyi yapıyorum.” diyebiliyorsa hiçbir şeyle uğraşmayan bir insandan bir adım öndedir.
Sonuç olarak ülkemizde spor kompleksleri yerine öğrencileri okul içerisinde geçirdikleri sürede rahatlatıp zihinlerini biraz da olsa dinlendirebilecek olan sanat merkezleri kurulması daha mantıklı olacaktır. Benim düşüncem, ikisinin de kurulmasının daha iyi olacağı doğrultusunda olsa da ikisinden birini seçmek gerekirse bunun sanat merkezi olması gerektiği yönündedir. Bir toplumda sanatçı bireyler yetişiyorsa, o toplum birçok toplumdan üstündür. Sanatla iç içe olan bir insan kötü hissettiğinde içine dalacak bir uğraş bulabilir ve bütün kötü durum ve düşüncelerden uzaklaşabilir. Aynı zamanda yaratıcı düşünebilen bir insanın öğrencilik hayatında da başarılı olma ihtimali daha yüksektir.