Söylenmemiş Sözlerin İzleri

Bir gün her şey biter, ama söylenmemiş sözlerin izi kalır. Bu cümle, kaybolan fırsatları ve geriye kalanların boşluğunu anlatırken aklımda yankı yapıyor. Zaman, akıp giden bir nehir gibi ve biz, bu nehrin kenarındaki taşlar gibiyiz. Bir adım geri attığımızda, belki de yapmadığımız bir seyin söylemediğimiz bir kelimenin yada gözlerimizin içine bakmadığımız bir insanın etkisi altında kalıyoruz.

Kaybolan fırsatlar, insanın içinde karanlık bir boşluk bırakır. Bunu fark ettiğimde, sanki bir parçan eksikmiş gibi hissederim. Bir adım atamamışsındır, bir kelime ağızdan çıkmamıştır, bir insanla kuramadığın bağ seni yıllar sonra bile rahatsız eder. O fırsatlar, erteleme ve korku ile kaçıp giderken, geriye ne kaldığını görmek zorlaşır. Geriye, hayal kırıklığı ve pişmanlıkla dolu bir yer kalır.

Birçok fırsatı, cesaret edemediğimiz için kaybettik. Belki de tam o anda doğru zamanda doğru sözleri söylemedik. “Yarın söylerim.” dedik. “Birkaç hafta sonra.” dedik. Oysa söylenmeyen her kelime, geçip giden bir saniye gibi kayboldu. Zamanın tuhaf bir şekli vardır. Kimi zaman hızlı akar, kimi zaman durur; ama kaybolan fırsatlar hiç geri dönmez.

Geçmişe dönüp baktığımda, geriye sadece “keşke” kelimeleri kalır. Keşke daha fazla sevseydim, keşke daha cesur olsaydım, keşke gerçekten hissettiklerimi ifade edebilseydim… Bu kelimeler, zamanın içerisinde kaybolan fırsatların yankılarıdır. O anları yaşayamamak, sözlerimizi dile getirememek, bize bir tür eksiklik hissi bırakır.

Sonunda, kaybedilen fırsatlar, içimizde bir ağırlık gibi taşınır. Ama belki de, bu kayıplar, bir sonraki fırsat için daha değerli olurlar. Çünkü her kayıp, yeni bir öğrenme, daha derin bir farkındalık demektir. Ancak bir gün, her şey biter, ve geriye sadece o söylenmemiş sözlerin izi kalır. O iz, bizi hayatımız boyunca takip eder…

(Visited 9 times, 1 visits today)