Soygun

Her zaman olduğu gibi simit ve kahvemi alıp işe doğru yola koyuldum . Ankara’nın yavaş ama sakin trafiği yine aynıydı . Bankada çalışmam sıkıcı ve yorucu olsa bile bu mesleği yapmak zorundaydım . Kimine göre bu meslek zor kimine göre hayat felsefesiydi . Aklımda kurgular yaparken bankaya vardım . Salgından dolayı kimse doğru düzgün düşünemiyordu,güvenlik görevlisi dayanamayıp bir sandalye çekip dinlenen askerler gibi dinleniyordu . Ama bu hayatında yaptığı en büyük hataydı . Ofisime yerleşip tatilde olan çocuklarımın fotoğraflarına baktıktan sonra işime koyuldum . Akrep araba tekerleği gibi hızlı dönüyordu ve iş bitimine az kalmıştı,bir anda duyduğum cam kırılma sesi ile irkildim . Hemen ofisimden çıkıp içeri girmem bir olmuştu . Silahlı soyguncular masum güvenliği sandalyede otururken öldürmüştü . Emin olmak için tekrar bakmak istedim ama yapamadım . İstediğim son şey başka birinin de öldürülmesiydi . Hemen masamın altındaki sessiz siren düğmesine bastım ve polislerin en kısa sürede gelmesi için dua ettim . Silah seslerini duydukça içim daha çok acıyor aile fotoğrafına daha masum bakıyordum . Bir anda kapım tekmelendi,hayatımın son saniyesini yaşayacağımı düşündüm fakat silahlı kar maskesi takmış bir adam benim itekleyip kasaya götürdü . Şifreyi girince beni vuracaklarını ne yazık ki biliyordum biliyordum . Saldırganların Rusça konuştuklarını anlamış ama ne dediklerini anlayamıyordum . Yarım yamalak Türkçesi ile “Kapıyı aç” dedi . Hayır ifadesi ile başımı salladım ve soruyu tekrarladı . Adam yine yarım yamalak Türkçesi ile “Bu son uyarım yoksa sen öldün!” dedi . Beni lobiye götürdükten sonra müdürü aldılar ve  bir dakika sonra silah sesi geldi .Hayatımın son günü çocuklarımdan habersiz geçiyordu,son saatler,son dakikalar,son saniyeler . Yarın hüzünle Ankara’ya geri dönecek ağlayacaklar . Her saniyenin değerini anlayacaklar . Tam bu anda soğuk terim ile kaplanmış olan yüzüme dayanmış silah ile  bekleyen soyguncu “kalk sana ihtiyacımız var” dedi . Beni ayağa kaldırdıktan sonra korkudan yürüyemiyordum kafamı adama doğru çevirirken “Sakın arkana bakma” diye ölümcül bir tehdit cümlesi kurdu . Polisler hala ortada yoktu ve ilk başta dediğim üzere kimse hastalıktan doğru düşünemiyordu,bir anda canım pahasına koşmaya başladım hırsız ne olduğunu anlayamadan bir ara sokağa girmiştim . Ama peşimi bırakmayacakları belliydi  . Heyecanla telefonumu çıkartıp polisi aradım ama trafik olduğunu ve polislerin ulaşamayacağını söylendi  . Arkamdaki bağırışmalar giderek yaklaşıyordu ve bu beni dahada hızlandırıyordu . Canım pahsına koşmaya çalıştım ama saçma bir nedenden dolayı düştüm .  Hırsız beni ayaklarımdan tuttu ve bir anda  kulaklarımı tırmalayacak bir ses geldi ve bu ses elektrik süpürgesi sesi ile karıştı

 

(Visited 73 times, 1 visits today)