Milenyum çağına adım atmamızla birlikte günümüzde insanların uzaklaşmak istediği ‘sosyal medya’ kavramı ortaya çıkmıştır. Bu başlangıç iki insan arasında elektronik posta ile gerçekleşen ‘chatleşme’ olarak başlayıp daha sonrasında Facebook, Instagram diye günümüze gelmiştir. Bu gelişim ilk başta insanları eğlendirsede daha sonrasında ciddi problemlere yol açmıştır.
Sosyal medya insanlarda başta depresyon olmak üzere çeşitli psikolojik hasarlara yol açmıştır ve yapılan araştırmalara göre de sosyal medya kullanımı depresyon ve endişe riskini üç kat arttırdığı söylenmektedir. Maalesef ki sosyal medyanın etkileri bu kadarla da kalmayıp uykusuzluk ve bağımlılık gibi ciddi etkileri de olmuştur. Zaten bu etkileri insanları gözlemleyerek de görebiliriz. Örneğin akşam iş çıkışı bir kafeye gittiğinizde etrafınızdaki olan bitenleri gözlemlemek, kahvenin tadını çıkarıp, o günkü yorgunluğumuzu atmak yerine ilk yaptığımız elimize telefonumuz almak oluyor. Bu da bizi rahatlatmak yerine daha çok strese sokmaktadır.
Yapılan araştırmalara göre de bu etkiler kadınlarda erkeklerden daha çok görülmektedir ve dünya genelinde sadece Instagram’da 800 milyon aktif kullanıcı vardır ve bunların %49’u erkek iken %51’i kadındır. Arada o kadar fark olmadığı düşünülse de etkisi arasındaki farklar büyüktür.
Instagram’ı ele alırsak kendileri gibi davranmayıp her şeyi ‘-mış gibi’ yapan birçok insan göreceksiniz ve bu diğer insanların gerçekleri görmeyip imrenmelerine yol açmıştır. Özellikle bu durumda kadınlar başta gelmektedir. Eskiden güzellik kavramı kalıplar için alınamayacak kadar geniş bir şey iken şu anda güzellik; belli vücut tiplerine, yüz şekillerini yerleştirilmiştir ve bu da insanların kendini değersiz hissetmesine yol açmaktadır. Bunun ileri düzeyinde ise taklitçilik ve kendini birine benzetmeye çalışma başlamıştır. Fark edilecektir ki çevremizde gördüğümüz giyim tarzları, müzik zevkleri ya da yaşayış şekilleri kişiden kişiye ayırt edilemez olmuştur. Bu da kişinin özgünlüğü yok etmiştir. Oysaki insanlara oradaki elde ettiği çoğu güzelliğin yapay olduğunu ve bir tıkla inanılmayacak derecede değişimler yapan photoshop programlarıyla elde edildiği gösterilmelidir. Oradaki ünlüler hayatlarını çok güzel ve hayalmiş gibi yaşasalar da çektikleri zorluklar da göz önüne getirilmelidir. Bunun yanında insanlar sosyal medyada göz önünde olan kişilere sebebi anlaşılmayacak bir şekilde nefret dolu yorumlar yapmaktadır bunlar onu eleştiri olarak görse de eleştirilen kişi büyük bir enkaz altında bırakılmaktadır ve maalesef ki kullananları intihara kadar sürüklemektedir.
Her şeyin yanında sosyal medya eğlence kavramından çıkıp bağımlılığa da yol açmıştır. Artık boş zamanlarımızda film seyretmek, arkadaşlarımızla vakit geçirmek en önemlisi de kitap okumak yerine daha kolay ulaşılabilir olup bizi görselliğiyle kandıran bir sosyal medya seçeneğimiz olmuştur ve nerde olursak olalım dışarda evde hep aklımızda sosyal medya vardır. Bu da insanlarda tembelliğe de yol açmıştır.
Şimdi, bu yazıyı okuyan her kimse ve sen de o koyun sürüsünden olmak istemiyorsan en azından bir hafta sosyal medyaya dair ne varsa telefonundan silmeni ve bir süre kendin ile yalnız kalmanı istiyorum, yaratıcılığını orataya çıkar, hobilerine odaklan, kitap oku ve içinden ne geliyorsa onu yap. Eminim günün sonunda telefonuna dokunmak bile istemeyeceksin.