Sosyal medya günümüzün büyük bir gerçeği. Bazen haberleşmek için, bazen para kazanmak için, bazen ise yalnızca eğlence için basit bir yol… Bunların yanında göz ardı edilemeyecek sorunlara da yol açabiliyor. İlk zamanlarda insanların özgürce, yargılanmadan ya da utanç duymadan normal paylaşımlar yaptıkları bu platformlar şimdi geçmişten gelen basmakalıp düşüncelerin yanına yenilerini ekleyip insanları çoğunlukla olumsuz yönde etkileyen bir hâle dönüştü. Sonrasında bir tek o eksikmiş gibi “photoshop” uygulamaları ortaya çıkınca etki daha da büyüdü.
Sosyal medya dediğimiz şey aslında insanların yalnızca bize göstermek istediklerini gördüğümüz bir yer. Yani insanların ne kadar mutlu olduğunu veya ekonomik durumunun nasıl olduğunu anlayamayacağımız, bu konuda fazlasıyla ve kolayca hile yapılabilecek, sahte olunabilecek bir yer. Bir kişi mutlu bir anında güzel kıyafetler içinde poz verip profiline yüklediğinde bu, onun her zaman böyle olduğu anlamına gelmez. O kişi bize o ânı göstermek istediyse bizim göreceğimiz şey o olur. Kendimiz ise her an birlikte olduğumuz, en üzgün zamanlarımızda, en yorgun hissettiğimiz anlarda, gülümsemek için dahi enerjimiz olmadığında kimsenin şahit olmadığı ve yalnızca bizim gördüğümüz kişidir. Sizce bunları da düşünecek olursak sosyal medyada paylaşılan, her gün onlarcasını gördüğümüz ve “harika” olarak adlandırdığımız fotoğraflar, videolar ne getiriyor bizlere? Vücuduna karşı asla kibar olamayanlar, aynaya bakmaya çekinenler, makyajın her türlü güzelliği getirdiğini düşünenler, estetik ameliyatları yaptıranlar, fiziksel anlamda farklı olmanın şanssızlık olduğunu düşünenler ortaya çıkıyor ve sayıları sürekli artıyor.
Bu platformlar yaygınlaştıkça yaygınlaşan photoshop uygulamaları her şeyi bir adım daha ileriye taşıyan uygulamalar aslında. Bunlar, insanların fotoğraflar içinde fiziksel görünümlerinde yaptıkları düzenlemeler sonucu kendi benliklerini unutturuyor ve o üzerinde düzenlemeler yapılmış yeni kişiye alıştırıyor. Her aynaya baktıklarında o uygulamadan çıkardıkları farklı kişiyi aratıyor yansımada.
Esasında her şey, biz insanların yaptıkları sonucu bu noktaya geliyor. Bahsettiğim şeyler sosyal medya ile sürekli değişen güzellik standartlarının ve güzellik algısının sonuçları. Sosyal medya yokken bunlar yok muydu, diyebilirsiniz. Evet, vardı ama sosyal medya gibi büyük bir şey yokken her insanı fazlasıyla etkileyebilecek bir biçimde değildi. Bu platformlar dünyanın her bir yerinden insana ulaşmamızı sağlayan yerler ve bundan dolayı onların üzerinde daha da belirginleşen bu güzellik standartlarının yayılması geçmişe kıyasla çok daha kolay.
Tüm bu standartların yıkılması ise insanların elinde, tıpkı onları inşa ederken olduğu gibi. Fiziksel farklılıkların değerini anlayıp onları yok etmeye çalışmak yerine bununla gurur duymak, mutlu anları yok saymayıp onları tekrar mutlu olmak için kullanmak, yalnızca bir fotoğraf üzerinden o insana dair birçok tahmin yapıp kendine haksızlık etmekten sakınmak insanların elinde. Bu konuda basmakalıp düşüncelerin yok edilmesi ve bu sayede tüm bu platformların özgürce kullanılmasını sağlamak yine insanların elinde. Üstelik tüm o olumsuz düşünceler nasıl sosyal platformlar ile kolayca yayıldıysa onları yok edecek olan bu düşünceleri yine aynı yoldan yayabilmek gibi bir fırsatı da var insanların. O hâlde neden bu konuda çoktan harekete geçmiş olanlara katılmıyoruz?