Sosyal medya hayatlarımızda büyük bir yer kaplamaya başladığından beri ‘’influencer’’lardan tutun, değişik akımlara kadar bir sürü yepyeni kavramla karşılaşıyoruz. İnternette, gerçek benliğimizden çok farklı bir kişilik yaratabiliyoruz ve kimse farketmeden o kişi gibi yaşayabiliyoruz. Bazıları bundan faydalanıp photoshop gibi uygulamalardan yararlanarak fotoğraflarında küçük değişikler yapabiliyor (Bazen ise tamamen farklı bir insan oluşturabiliyor.)
Çektiğimiz fotoğraflara bakınca görünüşümüzde kusur bulmak kolaydır. Kendimizi sosyal medyada gördüğümüz insanlarla karşılaştırabilir, bu yüzden de özgüven problemleriyle karşı karşıya kalabiliriz. Peki dış görünüşümüz bizim için neden bu kadar önemlidir? 100 Humans; insanı, insana insanla anlatan 8 bölümlük bir araştırma programıdır. Bu programda farklı geçmişlere sahip yüz insan bir araya getirilir ve yaş, cinsiyet, mutluluk gibi insan olmanın çeşitli yönlerini araştıran deneyler gerçekleştirilir. Bu programın bir bölümde uzmanlar 100 kişiyi iki gruba ayırıp güzelliğin insanların seçimleri üzerinde olan etkisini araştırmışlardır. İlk gruba genel güzellik kurallarına uyan bir kadının fotoğrafını gösterip sıcak bir yaz günü bebeğini arabada unutarak ölmesine neden olduğu söylenilmektedir. İkinci gruba ise genel güzellik kurallarına uymayan başka bir kadının foroğrafı verilip aynı suçu işlediği söylenilmektedir. Gruplardan bu iki kadının cezası ile ilgili bir karar vermeleri istenmektedir, bu karar, fotoğraftaki kadına vermeleri gereken ceza yılıdır. Daha iyi görünen sanığa her zaman daha az hapis cezası verilmiş hatta bu sanığa ikinci sanıktan daha çok acınmıştır. Bu araştırmaya bakarak şunu söyleyebiliriz ki, bilinçaltımız karar verirken görünüşlere aldanabilir. Sosyal medyaya atılacak fotoğraflarda da bu nedenle uygulamalar kullanarak düzenlemeler yapılır. Çünkü, biz fark etmesek bile insan olarak görünüşlerimizi ve nasıl görüldüğümüzü önemseriz.
Sürekli kendisini ‘’düzeltme’’ baskısı altında olan bireyin bu, sağlığına ciddi bir şekilde etki edebilir. Örnek olarak çektiğiniz bir fotoğrafta gördüğünüz küçük bir kusuru düzeltmek isterken sürekli daha fazlasını bulur sonunda da kendinizi, kendinize karşı bir güvensizlik ve memnuniyetsizlik duygusu hissederken bulabilirsiniz. Ve asıl dikkat edilmesi gereken nokta ise şudur: Photoshop gibi uygulamalar ne kadar çok kullanılırsa o kadar büyük bir etki bırakır. Değiştirilmiş fotoğraflarınza bakmaya alışırsanız her aynaya baktığınızda kendinize karşı bir yabancılık duyarsınız, her yeni fotoğrafınızı daha fazla değiştirmek istersiniz. Sonunda ise kendinizle tatmin olamazsınız.
Günün sonunda kendinizi beğenmemeniz sonucunda mutsuz olursunuz. Her geçen gün daha mükemmel görünme kaygısı ile başa çıkamayacak duruma gelirsiniz. Sosyal ve fiziki ortamlardan mümkün olduğunca uzaklaşarak kendi kabuğunuza çekilmeye çalışırsınız. Bu durum insanı özgüvensiz ve kendine yabancı bir hale dönüştürebilir.