Toplumsal yaşamda rollerimiz vardır. Bu roller bizim yaşamımızın bir nevi anlamlandırılmasına yardımcı olur. Büyük bir karmaşa veya tek kişinin içinden çıkamayacağı bir problem olduğu zaman ise birden fazla role sahip insanlar bir araya gelir ve o problemi çözmeye çalışır. Bu sadece problemler için geçerli değildir. İnsanlar beyin fırtınası yapacağı zamanda etrafına 2 veya daha fazla kişiyi alır. Aslında amaçları birden fazla beyin ile birlikte çok daha üretken olabilmektir. Peki bu doğru mu? Bunun tabii ki gerçek hayatta da örnekleri gözümüzün önünde yaşanmıştır. Ayriyeten tabii ki bunun bilim evreninde deneyi de yapılmıştır. Bunun adı Ringelmann Etkisi.
Ringelmann etkisi, bireysel ekip üyelerinin, ekip boyutu arttıkça daha az üretken olma eğilimini ifade eder. Maximilien Ringelmann tarafından keşfedilen bu etki, grup büyüklüğü ile grup üyelerinin bir görevin tamamlanmasına bireysel katkısı arasındaki ters ilişkiyi gösterir. Ringelmann, süreç kayıpları ile ekip üretkenliği arasındaki ilişkiyi incelerken, ekip üyelerinin bir görevi birlikte tamamlamak için aslında tek başlarına hareket eden üyelere göre çok daha az çabaya ihtiyaç duyduklarını buldu. Bir takıma daha fazla insan katıldıkça, takımın daha az etkili olma eğiliminde olduğu gözlemlendi.
Ekibin boyutu arttıkça verimliliğin ve üretkenliğin azalmasında başlıca nedenler vardır. En büyük nedenlerinden biri motivasyon kaybıdır. Bunun diğer adı olan sosyal aylaklık. Grup içindeki her bir birey birbirine güven içinde hareket eder. Aslında çoklu grup üyelerine göre hepsi maksimum katkıda bulunduğunu düşünür ama öyle değildir. Bu kadar net konuşmamın sebebi ise sayı ne kadar değişirse değişsin ortaya konacak iş hep aynı kalacak. Bu da demek oluyor ki kişi sayısı arttıkça birey başına düşen sorumluluk azalacak. Yani yapılan işi kolay görmekten dolayı verimsiz olmasına veya sosyal aylaklığa sebep olacak. Artı olarak sosyal ilişkilerden örnek verilecek olursa en kaliteli sohbet ikili sohbettir. Gözlemlediğim kadarıyla ; insanlar, kendi içlerini birebir kaldıklarında daha fazla açıyorlar, kendilerinden daha fazla bahsediyorlar. Daha iyi dinleyip, daha iyi konuşuyorlar. Enerjiyi tek kişiye odakladığı için de verim daha fazla oluyor. Ancak gruptaki kişi sayısı arttıkça bu durum gitgide azalıyor. Ayriyeten bu karakteristik bi özellik olduğunu düşünmüyorum. Çünkü içedönük bireylerde de dışadönük bireylerde de durum böyle.
Bu etki birim alandaki toplam zeka daima sabittir kuramını doğuran hedeftir. Benim bu teoriye yakıştırdığım çok güzel bir söz vardır. Yusuf Has Hacip Kutatgu Bilig’de ” Bir işi iki kişiye buyurma. İkisi de birbirinden bekler yapmaz.” demiştir. Demek istediğim şu ki daha fazla insan demek daha fazla yapılan iş demek diye düşünülür ve bu akla yatkın gözükür. Fakat bazı olay için bu geçerli olsa da Ringelmann Etkisi bunun tersine, daha fazla insan olduğunda bireylerin işten kaytardığını ortaya koymaktadır. Buna neden olabilecek bir sebep ise daha fazla insandan oluşan gruplarda bireyin performansının ölçülmesinin daha zor olmasıdır. Yani bireylerin performanslari doğrudan görülemez.