Sorun Bizde Çözüm Bizde

İlk olarak çevremizdeki sorunlara bir göz atalım: Çevre kirliliği, maden çöküntüleri, maden patlamaları ve orman yangınları. Bunların hepsini tek tek açıklayıp çözümümü size söyleyeceğim.

Çevre kirliliği; kendimiz bile ne kadar bu sorunu dile getirsek de, yolda yürürken hiç çöp göremediysek çöpümüzü kuytu da olsa bir yere atmıyor muyuz? Başka bir örnek daha vereyim, diyelim ki araba sürüyorsunuz ve otobandasınız bir kere de olsa peçete gibi şeyleri camdan “Nasılsa otoban zaten bir şey olmaz.” deyip atmadınız mı? Şahsen ben attım. Şimdi hiç diğer insanları eleştirip kendim yapmıyorum demeyeceğim. Şimdi, trafik kameralarını bir düşünün. Neredeyse her 1-2 kilometre de bir 1-2 tane vardır. Onlara Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde veya başka önemli yerlerde kullandığımız yüz tanıma programları yükleyeceğiz. Daha sonra birisi yere çöp atarsa kameraya yansıyacak ve o kişiye yüz tanıma programı sayesinde ceza yazılacak. Ama biz radarı görünce yavaşlayıp sonra bir daha hızlanan bir millet olarak bunu onun içinde yapmaz mıyız, tabii ki de yaparız. İşte tam o yüzden o kameraları 360 derece ve uzun menzilli kameralarla değiştireceğiz. Öyle bir yerleştirme olacak ki birinin görmediğini diğer bir kamera görecek. İşte böylece çevre kirliliği kısmen de olsa son bulabilir.

Maden çöküntüleri ve maden patlamaları; bu iki başlığa birlikte göz atalım. Maden patlamaları veya zehirlenmeleri neden oluyor sizce? Taşların arasından sızan gazlar. Eğer bu gazlar öldürmezse küçük bir kıvılcım bile o gazları patlatır ve hiç istemediğimiz o şey olur. Bir nevi maden çöküntüleri de aynı sebepten, yanlış bir yere vurulan bir çekiç ya da bir deprem çok kötü sonlara neden olabilir. İşte tam da bu yüzden madenciler için bir saat geliştireceğiz. Saat bulunduğu ortamda ki gazların seviyesini ölçüp bir anormallik varsa uyarı veriyor. Üzerindeki sismik okuyucu sayesinde duvarları tarayıp çöküntü olabilecek yerleri belirtiyor ve işçiler de orayı sağlamlaştırıyor. Peki bu bütün faciaları bitirir mi dersiniz, hayır. Ne de olsa bir anlık bir deprem veya saatin çalışmaması olası değil mi?

Orman yangınları; günümüzde çok arttılar değil mi? Ne yazık ki! Bunun sebebini bir düşünelim. Biz insanlar kendimizi suçlu bulmayı pek sevmeyiz değil mi, işte tam da bu yüzden orman yangınları için havanın sıcaklığını ve ormanın kuraklığını suçluyoruz. Asıl neden ise bizleriz, neden mi? Sigara izmaritlerini biz atıyoruz, kamp ateşlerini biz yakıyoruz, bilerek ya da bilmeyerek camları biz kırıyoruz ve daha neler neler. Bunun için çözümüm şu: Her 1 kilometrekare ormanlık alan için 10 metre aralıkla minik tekerlekli toplar koyacağız. Orada kamp yapan kişi/kişiler en yakın topa gidip geldiğini belirten bir düğmeye basacak. Böylece robot yanan ateşin onlara ait olduğunu bilip söndürmeyecek. Kampçı/kampçılar gidince gittiklerini belirten düğmeye basacak ve robotun termal sensörleri devreye girecek. Eğer bir ateş/absürt sıcaklık görürse o yöne doğru gidip içindeki suyu oraya atacak. Yetmezse yetkililere bildirilecek ve daha fazla robot gönderilecek. Eğer onlarda yetmezse itfaiye, vs. oraya yönlendirilecek.

Benim bulduğum çözümler bu kadar. Ben bu kadar yazdım diye başka çevre sorunu yok değil mi, tabii ki de var. İşte o yüzden sizin de kendi fikirlerinizi paylaşıp bu sorunlara son vermeniz gerek.

(Visited 4 times, 1 visits today)