Sonunda İyi Hissedebilmek

    En iyi arkadaşım olan Aden, benimle gereksiz bir konu üzerine kavga etmişti. Moralim her ne kadar bozuk olsa da kafama takmamam gerektiğini biliyordum. On bir yıldır arkadaştık ve saçma bir kavga yüzünden aramızın açılacağını gerçekten düşünmüyordum.

   Kavga ettiğimizden beri bir hafta olmuştu fakat biz hala tek kelime bile konuşmamıştık, birbirimizin yüzüne bile bakmıyorduk. Bugün Aden’ den, her ne kadar benim bir suçum olmasa da, özür dilemeye karar vermiştim çünkü Aden’i en yakın arkadaşlarımdan biri olarak görüyordum ve aramızda bir tartışma gerçekleştiği için onu kaybetmek istemiyordum. Daha önce çok iletişimde bulunmadığım bir grup kız yanıma gelip Aden’in dediklerinin doğru olup olmadığını sormuştu. Ne hakkında bahsettikleri hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Aden’ in yanına gidip herkesin ne hakkında konuştuğunu sordum. Bana verdiği cevap ise beni şoka sokmuştu. Bana yaptığı acımasızca şeyleri, insanlara ben ona yapmışım gibi anlatıyordu. Bunu duyduğumda o kadar sinirlenmiştim ki… Aden’ e bağırmak istemiştim ama bu davranışımın insanların beni gerçekten Aden’in anlattığı gibi sanmasına neden olacağını da biliyordum. Bu yüzden sessiz kalıp Aden’ in yanından uzaklaştım.

fake friends photo ile ilgili görsel sonucu

Aden’ in bana yaptığı şey gerçekten kalbimi kırmıştı. Eve geldiğimde ödevlerimi yapmak istememiştim, tek istediğim yatağıma yatıp uyumaktı. Ben de öyle yaptım. Sadece yemek yemek için kalkmıştım ve tekrar yatmıştım. Ertesi gün okula gitmemeye karar vermiştim. Şu an Aden’ in yüzünü bile görmek istemiyordum. Akşam saatlerinde Aden beni aramıştı. Tekrar eski halimize dönüp dönemeyeceğimizi sormuştu. Yaptığı her şey için özür de dilemişti. Ama artık ben ona inanmakta güçlük çekiyordum. Söylediklerinde gerçekten ciddi miydi onu bile anlayamamıştım.

Evde oturmak beni bunaltmaya başlamıştı. Kafamı dağıtabilmem için dışarı çıkıp yürümenin iyi geleceğini düşündüm. Genelde sinirli olduğumda dışarı çıkıp yorulana kadar yürümek bana iyi gelirdi. Bu sefer ise sinirli olduğumdan değil ne yapacağımı bilmediğimden yürümek için dışarı çıkıyordum. Kalabalık yerlerden uzaklaşmaya çalışıyordum ama yaşadığım şehir gibi büyük bir şehri düşündüğümde bunun imkansız olduğu aklıma geldi. On beş dakikalık bir yürümeden sonra sonunda sessiz ve kalabalık olmayan bir yer bulabilmiştim. Bir bank gördüğümde sevinip oraya doğru yürümeye başlamıştım. Bacaklarım yorulmaya başlamıştı ve şu anda oturabilecek bir yerin burada olması beni çok mutlu etmişti. Oturduğum bankın kenarında tatlı küçük bir kedi yatıyordu. Onu biraz sevdikten sonra bankın altındaki küçük kağıt parçasını fark ettim. ” Eğer ona bir şans daha veriyorsan kendini bir daha kandırmayı göze alıyorsun demektir. ” Kağıt parçasında bu not yazıyordu. Yerde bulduğum bu notu alıp cebime koydum ve hızlıca oradan uzaklaştım.

Bulduğum bu kağıt parçasındaki küçük ama anlamlı not beni çok etkilemişti. Eve gittiğimde telefonu elime alıp bir süre boyunca hiçbir şey yapmadan baktım. Ne yapacağımı düşünüyordum. Notun gerçekten de doğru olduğunu düşünüyordum. Bir yılan derisini belli dönemlerde değiştirirdi ama asla bir yılan olmaktan vazgeçmezdi sonuçta. Bunu düşününce telefonumu açıp Aden’ e kibar bir şekilde onunla arkadaş olmak istemediğimi ve benimle bir daha iletişime geçmemesini söyledim. Kendimi sonunda daha iyi hissediyordum.

(Visited 34 times, 1 visits today)