Bir bilim insanı 20 yıl boyunca ölümsüzlüğün sırrını bulmak için sürekli çalışmış ve binlerce deneme yapmış. Ancak ne deneyi yaptığını etrafındaki kimseyle paylaşmamış. Çünkü bir gün mutlaka ölümsüzlüğün sırını bulacağından eminmiş ve bir gün o çok istediği sırrı bulmuş. O kadar eminki artık kendi üzerinde denemiş. Yıllar sonra 140 yaşına geldiğinde aslında ölümsüzlüğün çalıştığını ancak artık onu eskisi kadar mutlu etmediğini anlamış. Etrafında bir çok insan ölmüş, dünyada pek çok şey değişmiş. Mesela teknolojinin çok ileri geldiğini görmüş. Örneğin insanlar düşünce gücüyle bilgisayar kullanabiliyormuş. Örneğin insanlar birçok bilgiyi beynine istediği zaman aktarabiliyor. Örneğin insanlar ışınlanabiliyor. Ama neredeyse 200 yaşına girecek olan bilim insanının nasıl yaşadığını bilmiyorlar; bilim insanı da söylemiyor. Yalnız bir gün 250 yaşına giren bilim insanı, insanlar araştırma yaparak öğreniyor. Ama iksirin nasıl yapıldığını öğrenemiyorlar. Bilim insanı 275 yaşına girdiğinde ölmek için birçok yola başvuruyor ama ölemiyor. Bu yüzden bir grup bilim insanı kılığına giren kişiler, iksirin nasıl yapıldığını söylersen senin ölümsüzlüğünü kaldırabiliriz diyor ve ana karakterimiz bu kişilere güveniyor. İksirin nasıl yapıldığını söyledikten sonra dolandırılıyor ve bilim insanı kılığına girenler iksirden yapıyor ve içiyorlar. Onlar da ölümsüz oluyorlar ama sadece 130 yılına kadar yaşıyorlar ve sonra ölüyorlar. Ana karakter 400 yaşına girmesine rağmen ölmüyor ve sonsuza kadar yaşıyor…
Sonsuz Yaşam Hakkında Bilineneler
(Visited 4 times, 1 visits today)